Tut Elimden (4)

Ozanın bu sözleri, seheri ağlatmaya yetmişti. Papatya kokulu bahçede hep güler yüzlü karşılayan dostlarından güvercin, seherin omzuna konmuştu. Güvercini ellerine alan seher ozana:

`Benim ailem burası, beni seviyor olmanı sevgiyle karşılıyorum ancak bu çocuk doğduktan sonra sen kendini iyi hissetmeyeceksin ve benim için olduğun gibi bu çocuk içinde kahrolacaksın ki bunu asla istemem...`

Ozan, derin bir nefes aldıktan sonra başını göğe kaldırarak, kendi kendine söylendi. Sonra söze; `Seher, ben seni gördüğüm 14 yıl boyunca seviyorum ve daima seveceğim. Sen benim kalbimde önemli yere sahipsin ve beni istememenin tek nedeni buysa ona baba olmaya hazırım ve bu yıl okul bitiyor ve belki de en iyi yerlerde eğitim alacaksın ve düş dolu yalnızlığın sona erecek. Sen, solmamış bir çiçeğin sadece rüzgaın etkisiyle birazcık direncini kaybetmiş karanfilsin. Sen kalbimin bir ışığısın artık, onca kişi gördüm, onca kız gördüm, ama herkese sevdiği bir başka güzel geliyor ve sevdiği yanında olmayınca içindeki dertler çevresindeki insanları bile yakabiliyor...`

Her şeyi biraz zamana bırakmanın en doğrusu olduğunu söleyen seher, iyice düşünmesi gereken bu konu da annesinin bile haberi olmadığı hamileliğini gizlemesini ister. Bu sırada annesi safiye hanım, kızı için akşam güzel bir yemek yapmıştı. Seherin çok sevdiği kuzeni pınarda akşam gelmek için hazırlıklara başlamıştı.

Ozan ile birlikte papatya kokulu bahçedeki dostlarına veda eden seher şehre dönmüştü. Şehrin loş ışıkları seher üzerinde etkisini fark ettiriyordu. Deryayı andıran gözleri zifiri karanlık da bile ışıl ışıl olduğunu hissettirmişti. Eve varmıştı ve ozanla vedalaştı. İyice düşünmesi gerektiğini bilen ozan ise onu daha fazla sıkmadı ve yorgun elleriyle onu evine uğurladı.

Ozanı gecenin yarısında yıldızlara bakarak seheri düşündü. Bugün kü konuştuklarının hayal olduğunu zanneden ozan, sehere ilk kez bu kadar yakındı ve onunla konuşma mahkumiyetinden kurtulmştu. Yıldızlara `seher kokulu derya ışıkları` adını vermişti...

Eve girer girmez annesinin boynuna sarılan seher , bu gün boyunca yaşadığı şokların etkisinden kurtulmaya çalışıyordu. Pınarı görünce çok sevinen derya gözlü kız, kuzeninin de evde bulunmasından dolayı annesine minnet duydu. Gece boyunca kuzeniyle şarkılar söyleyip, eğlenen genç kız, kötü başladğı günü mutlu bitirmişti...

Sabah okula giden seher, mezuniyet gecesi düzenleneceğini öğrenmişti. Seher, mezuniyet gecesine katılmayacağını arkadaşlarına söyleyince, ozan gözlerini tutamadı ve göz yaş damlaları kıvrımlar içerinde sıranın üzerinde damladı. Ozanın ağladığını gören seher, yanına yaklaştı ve gitmemesi gerektiğini anlattı. Seherin geceye katılmamasının sebebini öğrenemeyen ozan, nedenini sorunca, Cenk`in de geceye geleceğini düşünüyordu. Tüm çabalara rağmen kendisi için yıllara göz yaş dökmüş olan ozanı kıramamıştı...

Mezuniyet gecesi, başlamıştı ve öğretmenler de dahil herkes de bir mutluluk vardı ancak seher içinse tam bir kabus havası esiyordu. Gece bitti ve okul`un ikincisi seher, üçüncüsü ozan olmuştu. İlk okul öğretmenliği için
ilk aşamayı aşmştı. Gece sonunda ozanla birlikte eve dönmek üzere olan seheri bir sürpriz bekliyordu. `CENK`...


DEVAMI GELECEK...

05 Mayıs 2010 3-4 dakika 10 öyküsü var.
Beğenenler (2)
Yorumlar