Ummadık Taş
Her ne kadar konuşulup tartışılsa da,bazen hor görülse de,bazen aşağılayıcı ifadelerin olması gerekçesiyle kullanılmak,anılmak istenmese de,kimilerinde argo var diyerek hoş karşılanmasa da ben,atasözlerimizin yüzde doksanının doğru olduğuna inananlardanım.Bu sözleri söyleyen atalarımızın çoğunun belki okuma yazması bile yoktu ancak sezgileri kuvvetli,akılları parlak ve deneyimlerinden fikir çıkarmayı başarabilen dahi kimselerdi.
Ummadık taş...Türkçemizde eksiltili cümleler vardır,sonuna üç nokta konur ve okuyucunun tamamlaması beklenir,bu cümlede olduğu gibi.
Sözünü dinlediğimiz,nasihatlarına kulak kesildiğimiz,öz abimiz gibi sevdiğimiz,saydığımız,içimizi dökmekten çekinmediğimiz,sohbetlerine doyamadığımız,"iyi bir aile babası"diye övündüğümüz,azmini ve merhametini örnek aldığımız kırk beş-kırk altı yaşlarındaki, birkaç yıl önce tekstil atölyesini batırınca meslek değiştiren şoför Rafet abi meğerse ummadık taşmış.
Eşini de yakından tanıyorum hem güzel hem bakımlı hem temiz kalpli bir hanımefendi,iş tiryakisi, gece gündüz çalışsa şikayet etmez,işinin ve aşının peşindedir hep.
Akıllı telefonunu çıkartıp bana bir fotoğraf gösteriyor:
-Bak,işte benimki.
-Bu kim abi?
-Sevgilim.
-Sevgilin mi?
-Evet,okulunu bu sene bitiriyor,tatile gelecek yakında,askeri okula gidiyor subay olacak.