Umut Of Pardon Unut

Önce ellerini aldı eline; basamaktan basamama eylemini yapmasını engellemek için. Göçmen kuşların V harfinde uçuşu gibi hem uçarak hem akarak geçti, ılık sarsak bir mutluluk içime, üstada nazire yaparcasına güzel olmadığı için güzel olandan.
Sonrası saatlerce yürüyüşler; amaçlar, hayaller farklı olsa da göz bebeklerine bakışla geçti.
Günde on saat beraberdik ona göre, bende ise sadece uyuduktan sonra hariç hepsi. yollardaydık birçok kez; kimi zaman Kapadokya'da bir mağarada, kimi zaman Ankara'nın soğuk yüzlü, soğuk bakışlı, sıcak insanlarıyla dolu serin sokaklarında, kimi zaman ise asfalt üzerinde dört tekere bağlı kulaklarda Leman Sam sesleriyle...
Sanatsal bakıyorduk her şeye. Tecahül-ü arif tadında bilip de bilmezden geliyorduk beni ona bağlayan ve her geçen dakika kalınlaşan zincirlerle onu bana bağlayan incecik iplikleri
Düşünceli uyuyorduk başka başka yataklarda. o nasıl üzmesem de geçiştirsem; ben nasıl üzmesem de hala sevsem diye bakıyorduk. Çoğu kez de kendime kızıyordum, odasını toplamayan şımarık çocuğa annesinin, takımları toplamayan çırağa ustasının, ödevini yapmayan öğrenciye hocasının, yemeği tuzsuz yaptı diye karısına kocasının kızdığı gibi. Hiç kimsenin arkadaşını sevmeye hakkı yoktur. Sevse de o zaten seni sevmeyecektir ve doğanın kanunlarına karşı gelmenin de alemi yoktur. zaten her ilişki yolda çarpışıp kitapları düşürüp toplarken başlar ya hani.
Ortak bir noktamız var ama, ikimiz de bu neşeli, eğlenceli, çilekli dondurma, buharı üstünde çay, yeni yakılmış sigara tadındaki arkadaşlığı bitirmeye gözümüz yemiyor. tek farkla onun yolu beni yüreğine alacak kadar sevmemekten, benim yolum yüreğimde ondan başkasına yer bırakmamaktan geçiyor.
Bir yerlerde bir hata var bu umuda aç sergüzeştte, araya araya buluyorum sonunda. Şair vermiş ipucunu zaten;
"Güzel kadınlara kederli şarkılar söyletmeyin
Birbirini çoğaltıyor üç acı
Kadın,güzellik ve şarkı...
Kederli şarkıları güzel kadınlara söyletin
Birbirini bütünlüyor üç acı
Kadın,güzellik ve şarkı..."
Jeton paraşütlerinden kurtuluyor nihayet tam bu anda;
"Elini son defa yanağıma koy istemiyorsan giderim" derken güzel olmadığı için güzel olanın kederli olduğu için güzel sesinden...
27.11.2011