Üvey Anne

Bir pazar günü yaşıtlarının parklarda sokaklarda cirit atarken,sinemalarda ve tiyatroda kahkahalara boğulurken,ailesiyle pikniğe gidip mangal yakarken veya denizde eğlenirken o ise üç beş kuruşun hesabını yapıyordu minik elleriyle.Taş duvarın dibine çömelmiş gelip geçene kırk yıllık satıcıymışçasına uzatıyordu önündeki kağıt mendilleri,kalemleri,traş bıçaklarını,tarakları ve cep defterlerini.

Bazen dalga geçenler de oluyordu özellikle yetişkinler:

-Traş bıçakları ne kadar?

-20 lira abi.

-Kaç sefer traş olur peki?

-5,6,7 sefer olunur.

-Senin daha sakalların çıkmamış velet,nerden biliyorsun belki de sahte,deyip gülerlerdi.

-Tükenmez kalem var mı?

-Var,abi,mavi,siyah,kırmızı,yeşil hangisini isterseniz?

-Yalan söyleme,tükenmez kalem mi olurmuş hiç?

Başını iki yana sallar,bakışlarını yere dikerek bu kötü adamların başından gitmesi için dua ederdi.


Orta yaşlarında bir adam yaklaştı yanına,acımıştı:

-Bunların hepsini satabiliyor musun?

-Belli olmuyor amca,bazen çok satıyorum bazen az.

-Hepsini alıyorum ben.

Çocuk,mutluluktan uçuyordu, kazandığı paraları cebine koyarken teşekkür etmeyi de ihmal etmiyordu.

Adam:

-Burada beklemene gerek yok artık,evin uzaksa götüreyim seni.

-Yakın ama gidemem amca,deyince çocuk,adam irkildi biranda.

-Neden,diye sordu satacak malzemen de kalmadı,boş boş oturacak mısın akşama kadar bu köşede?

Çocuğun buna verdiği cevap yürekleri burkuyordu:

-Üvey annem evde kalmamı istemiyor ki amca.

31 Ekim 2022 1-2 dakika 545 öyküsü var.
Beğenenler (1)
Yorumlar