Üzgünüm Leyla

Onunla mart ayının on dördünde tanışmıştık. Uzun kahve saçları balımsı gözleri vardı. Hep gülümsüyordu Leyla. Gulumsedigi kadar da korkuyordu. Sanki gülüşü onun zırhıydi. Ne kadar cok gülümserse okadar cok merhamet ederdi sanki karşısindaki. Bu bir ütopyaydı,uçuk bir deli saçmasıydı. Ama gülüşü öyle güzeldi ki, flu bir gercekgibiydi. Leyla üniversitenin en alımlısı, en deli fisegiydi.

Onunla kalabalık bir beyin firtinasinda tanışmıştık. Dobra dobra düşündüğünü söylüyordu. Koyu bir solcuydu Leyla. Onu görünce bende solcu oldum. Onun gittiği butun toplantılara gittim. Onun sevdiği herşeyi sevdim. Tuttum Leylayi sevdim.

Onunla bir carsamba günü tanışmıştık. Elimi uzatmistim, gulumsemisti tuttmustu. Sanki cennet avuclarimda gibi hissettim. Leyla bir demet güldü avuclarimda, Leyla sonsuz bir bekleyisti artık. Ellerinde sürekli kitaplar olurdu. Bir sürü kitap... Bir gun masaya koymustu kitaplarını çay almaya gitmistu söyle bir baktım hepsi üstü çizilmiş kitaplardi ve bir goren olsa bir solcu okuyor demezdi. Veyakalandim vebirkez daha tanıştık Leylayla.

Onunla öğlen sularında tanıştık. Durgundu Leyla. En yakın arkadaşı Handeydi. Hande tanıştırdı bizi. Ve sürekli etrafinda döndüm. Edebiyat toplantıları olurdu Leylanin evinde. Solcusu , sağcısı yazarı şairi hepsi orda olurdu. Ateşli tartismalar sohbetler girgirlar... Leyla hep durgundu. Hep hayatın bir tiyatro sahnesi olduğunu söylerdi, boş bir kafese benzetirdi hayatı ölmek derdi sonsuz bir bekleyiş... biliyor musun ben yazıyorum dedi ne yaziyorsun dedim hiç dedi önemsiz birseymis gibi. Niye sasirmadin dedi sen herseyi yapabilirsin Leyla dedim gülümsedi yi ne herzamanki gibi kimse bilmiyor Hande bile sakın soyleme dedi tamam dedim kimseye soylemedim.

Onunla haziranın on dördünde tanıştık. Evleniyordu Leyla. Nikahinda gelinlik giymemisti. Uzgundum ve mutsuz. Kalkip Leyla dur demek istedim sdece istedim mutlu gözüküyordu onu mutsuzluga suruklemeye bes parasız hayatıma sürüklemeye hakkımyoktu. Leyla solan bir gül goncasiydi, Leyla bir cemalin siirinin son misrasiydi.

Onunla ekimin ondordunde tanistik. Yerde upuzun yatıyordu Leyla. Yüzünden kanlar akıyordu. Perdeyi kapat tanrım komutunu veriyordu sanki. Leyla gitmişti kendini dördüncü ktin balkonundan atmıştı. Upuzun hayalleri yoktu onun, onun benim gib beklehisi yoktu hayatı bir durak olarak görüyordu Leyla ölümü merak ediyordu. Belki soyleseuydim ona kim bilir gitmezdi belki Leyla. Beklerdi beni belki belki yoksullugum yoldas olurdu ona.. belki iste. Ama ben üzgünüm Leyla, ellerini avuclarimda terletmdigim için..

Benimle yeniden tanış Leyla!

12 Ağustos 2012 2-3 dakika 14 öyküsü var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (2)