Vefasız Komşular
Eskiden,eskiden, eskiden...Bizim kuşağın hemen hemen her konuda diline doladıkları bir kelimedir bu,özlem içerir.Belli bir yaştan sonra çevresinde olup bitenlere kayıtsız kalmak istemiyor insan ama elinden ne gelir ki,tek başına her şeyi biranda değiştirmeye gücü yetmez ki...
Komşunun bacası tütmediğinde,kapıları,pencereleri açılmadığında,acaba başlarında kötü bir iş mi var,diyerek merak edilip kapıları çalınırdı.Evinde ne pişirirse pişirsin,komşusuna verirdi,kokusu burnuna gitmiştir diyerek ve de komşusuna haber vermeden çarşıya pazara gitmezdi;en saf ve doğal ilişkilerin fotoğafını bu temiz yürekli insanlar çizerdi bizim çocukluğumuzda.Hepsi ailemiz gibiydi hatta yatıya kalırdık oyundan ayrılamadığımız zamanlar.
Geçen gece bir koltuğu diğer odaya geçirebilmek için kan ter içerisinde kaldık,ikiz yiğenleri çağırdık başarabilir miyiz diye,başaramadık."Koltuk da neymiş alır atarsın,"diye sakın düşünmeyin,üç santim dar yerden geçiremedik,kiracı olduğumuz için malum eve fazla zarar vermek istemediğimizden vazgeçtik."Şimdi olacak,son kez bir daha deneyelim,bu sefer kesin,"gibi birbirlerimize motive sözler sarfetmiş olsak da bir işe yaramadı.Dikkatimi çeken şuydu karşı ki komşu balkondan bizi izliyor,yan komşumuz da çöp atmak için dışarı çıkıyor.
Ne yardımı,kolay gelsin demekten bile aciz insanlar,nereden nereye...