Yağmur Bulutları Toplanırken
Sabahın erken saatlerinde rahatsız etmiştim sokağı. Öylesine yorgun ve sancılı yüreğimle bir hava almak istedim. Yeni yapılmış sokak lambaları daha sönmemişti... Çimlerin üzerinde dünden kalma yağmurdan ıslak kokular vardı. Uykuda gibiydi bu şehir. Bir şarkı eşliğinde öylece yürüyordum. Sonra bir portakal ağacının dibine geldim. Sararmış yapraklar vardı ayaklarımın altında ezilen... Nedense ormanlık alandaki bank ilişti gözüme. Az buçuk dolmuştu gözlerim. Ağırdan toplanıyordu yağmur bulutları...
- Hasan , demişti. Ne kadar sevebilirsin ki sen birini, demişti eskiden.
- Bilmiyorum, demiştim her zamanki üşengeçliğim ile. Belki de sessiz kalmıştım. Hatırlamıyorum...
Oysa yeni farkına vardım ben sevginin. Bir uçurtmayı ne kadar sevdiğimi ağaca takılınca anlamıştım. Yaprakları sevdiğimi sararıp dökülünce... Güneşi, yağmur bulutları toplandıktan sonra anlamıştım sevdiğimi. Meğerse biraz erken sevseydim yakalanmayacaktım yağmura. Üstüne basıp incitmeyecektim yaprakları. Ve belki de... Uçurabilecektim uçurtmayı hâlâ.
Bazı şeylerin geç farkına varıyor insan. Sonrasında onca keşke onca pişmanlık dolduruyor kafasını. Ve bir insan...İlk kez yanıldığını anladığı vakit yalnız kalıyor kalabalık sokaklarda.
Tebrik ediyorum.
Kaleminize sağlık.
Nice yazılara.
Esen kalın.
Saygılarımla.
Ne demişti şair -ayrılık da sevdaya dahil-bazen istemeden de olsa insan yanlış yapabiliyor sevgide Hasan bey