yanlız adam serdar(2)
aylardan eylüldü;
serdar insanların üstüne üstüne geldiğini hissettiği anda beyaz kepenkli demir kapıdan içeri girdi.oooo başkan gelmiş diyenler ayağa kalkıp serdarın elini sıkmak için sıraya girmişlerdi.eko önünü ilikleyip saygı duruşu yaptıktan sonra demli çayını getirdi serdara.. _eko sordu,başkanım;neler yaptınız bugün,nerelerdeydiniz? tek kaşını kaldırıp serdar -duymak istemediğin cevapları sorma diyerek susturu verdi.işte en canalıcı anlarından biriydi bunun o hali.Artık ona hiçkimse hiç bir şey konuşamazdı,söyleyemezdi...bir yandan çayını yudumlayıp bir yandan içeride ne kadar insan varsa gözleriyle süzmeye, kendi çapında sorgulamaya başlamıştı bile.boş bardağını masanın kenarına bırakıp kendi odasına doğru yöneldi ve tek gözüyle eko'ya bardağı işaret etti..kimseden ses çıkmıyordu,kimse onunla gözgöze gelmiyordu,kulakları çınlatan sivriburun yumurta topuk kösele ayakkabıdan çıkan ses hariç sinek vızıltısını bile duyabilirdiniz.o henüz masasına oturmadan demli çayı konmuştu klavyenin kenarına.kapısını kapatıp ekrana doğru yöneldi.öyle derin düşünceler içindeydiki bir an bu düşüncelerden sıyrılıp kendini motive edecek bir iki bilgisayar oyunu oynadı.birileriyle konuşmak,sohbet etmek kendinden olmayan insanlarla tarzı olmayan konuşmalar yapmak ona göre değildi.bir gün daha böyle geçmişti.ceketini omuzuna atıp vuslat köprüsünü geçer gibi evinin yolunu tuttu.