Yıl 2010 Yer Türkiye Cinsiyet Kadın
Buğday sarısında gözlerimi açtığım köyde ,yılımız 2010' u ve cinsiyet kadınları işaret ediyorken ,bakın neler oluyor:
*Minübüste gidiyorum; şoförle erkek yolcunun konuşmasına şahidim ,galiba dikkatimi çekti kulak kabartıyorum. Yolcu şoförü tanıyor ve dert yanıyor: ''yurtdışına gideceğim ,kalmak için orada evlenmem lazım,karım nikahını bana vermiyor''diyor. Şoför de adamın karısına ''senin karında manyak'' diyor, yolcu da tasdik ediyor...
*Köyleri gezdiğim için bayanları tanıyorum. Eşleri genelde yurtdışında veya İstanbul'da çalışıyor. Yine aşıdayım, bayanın 2. çocuğuna aşı yapıyorum, bayana telefon geliyor kocasından, kadıncağız bizzat kocasından, kocasının evlendiğini hatta o gün çocuğu olduğunu ve bir daha gelmeyeceğini öğreniyor yani öğreniyoruz. Nasıl mı evlenir? 2 çocuğunun annesiyle imam nikahlı...
*Çocuk, ablası ve iki bayanla getiriliyor aşıya. Merak ediyorum ve kimsiniz diyorum, ikisi de gelen çocuğun annesi olduğunu iddia ediyor. Nasıl diyorum? Bu hanımların tabii ki ortak bir eşi var. Neden biliyor musunuz? İlk eşin erkek çocuğu olmamış, mağdur beyefendi de ilk eşinden izinle ikinci eşiyle sözde evlenmiş, ikinci sözde eşinden oğlu var. Hanımlar kardeş kardeş yaşıyormuş ve bu düzenden çok hoşnutlarmış...
*TC. no ları ile kayıt yapıyorum ev halkına, evin erkeği ile hanımının soyadı farklı ve iki çocuğa sahipler. Bayana nikah yapmasının doğru olacağını anlatıyorum, eşi beyefendiye göre; nikah yapmak boş işlermiş, kim uğraşacakmış...
*Kadıncağız 40 lı yaşlarda ve beliyle ilgili sıkıntısı var. İşleri yapmakta güçlük çekiyor. Sevgili eşi de kadıncağıza; ikinci bir hanımı eve getirmeyi öneriyor, sözde ev işlerine yardımcı olması için...
*Kızcağız yıllar önce yaylaya gidiyor, kendisinden yaşça oldukça büyük bir adam kolundan tutuyor ve kaçırmak istiyor, kaçıramıyor çünkü görenler oluyor ve engelleniyor. Fakat adam tutmuş ya kolundan bir kere, işte o zavallı kızı o adamla zorla evlendiriyorlar. Bir hayatı daha mahvediyorlar...
*Ve nice kızlarımız evlenmek için kaçıyorlar, adı sevgiymiş ...O dünya güzeli kızlar bir kaç senede ellerinde nasırlarla, gözlerinde yorgun bakışlarla bilmem kaçıncı bebeklerini pışpışlıyorlar. Kaçarken ''okuyup ne olacak ?'' diyen sevgili kızlarımız, iki seneye kalmadan başını vuracak taş arıyorlar...
*Ergenliğe girmek suç, azıcık sivrilmişse kızımızın memesi, okuldan alıyor ailesi ya kaçırırlarsa diye...Sonra da kaçmasın diye ilk bulduklarıyla evlendiriyorlar, sözde nikahla veya resmi nikahla...
Yıl 2010, cinsiyet kadın, yaşananlar cehalet...
Makale türü bir yazı. Ortada gerçek anlamda bir öykü yok. Denemeler bölümünde yayımlanması daha uygun olabilir. Gözlemlerinize dayalı çarpıcı yaşam kesitlerini paylaşmanızdan ötürü içtenlikle kutluyorum.
Gündelik bir konu...yıllardır ülkemizin kanburu...eğitimciler el atsın demeni bekledim...en az üç çocuk diyenler zaten karışmıyorlar...töreleri kenarından/kıyısından yıkmak istedğiniz belli...deneme tarzı yayımlamalıydınız...kolay gelsin...
adının makale,deneme,öykü olması önemli değil, isim neyi değiştirir ki? bilmeyenlerle yaşadığım hayattan kesitleri paylaşmak istedim ve paylaştım.birileri el atsın gibi ahkamlar benlik değil,siz daha yaşamın var olanlarını içinize sindirememişsiniz,sözcükler de ne yazık ki içtenlikten ve bilgiden uzak.ahkam kesmemeniz de kalan yaşamınız için faydalı olacaktır.
denenmiş hayatları adı deneme olsun diye yazmak uygun değildi,yaşananlar artık yaşam öyküleri.doğrusu şudur ki,bunları ben denemedim onlar öykülerini yaşadılar,yaşıyorlar...
Burası Türkiye şair dost. İmam ne ki cemaat ne olsun, üniversitelerde bilim ilim değil, nasıl giyinileceğini tartışıyoruzi. Eğitim eğitim eğitim.
saygıyla