Yorgun Savaşçı ( Diriliş ) - 5

"Güzel işler yorgunluk vermezdi sahibine..Doğru adımlarla çoğalırdı yeni hayatlar.Doğru insanlar bulmalıydı önce..Hep kendini dinleyen insanlar oldukça yeryüzünde, hataların sayısı da artacaktı elbette..Sadece kendisine hayat hakkı tanıyanlarla, kirlenecekti dünya"..

Önce kendimden başlamalıyım diye düşündü yorgun savaşçı..Önce kendimle barışmalıyım..Yorgundu.. Çünkü; sürekli tekrar ettiği hatalarla, büyüyordu boşluklar..Solgundu..Zira; bencilliklerine hapsolmuş yüreğiyle, etrafını sarıyordu yanılgılar..

En çok kendi elleriyle kapattığı kapılara kızıyordu yorgun savaşçı..Kalbini kapattığı paylaşımlara..Öfkesine hakim olamadığı anlarda, silip attığı canlara..Hiç tahammülü yoktu insanlara..Ayağına takılacak diye, duygusal davranışlara..Hırslarına yenildiği anlarda karşılıyordu onu savaşlar..Adına kariyer dediğimiz, sonu gelmez işler..

Kendisine vakit ayırmayalı çok olmuştu..Oturup ruhuyla sohbet etmeyeli bir hayli zaman..Yitirdiklerini hesaplayacak vakti yoktu onun..Kaçırdıklarının ardından gitmeye cesareti de..Kitaplarla yarışırken unutmuştu, kendiyle yaptığı savaşı..İnsanlardan kaçarken sakladığı, sevimli çocukluğunu..

"En büyük mutlulukların paylaşmaktan geçtiğini bilmemize rağmen, paylaşımsızlığı seçeriz elimizde olmadan..Kalabalıklarda, yalnızlığı, güzel anlarda, suskunluğu severiz öyle ki..Hep istediklerimiz, özlediklerimiz karşılayınca bizi gün gelip, elde olmayanları düşleriz..Eksikliğine yanarız olmayanların..Farkında olmaya kalmadan kazandıklarımızın, teşekkürü koyup kenara, hesabını yaparız ahlarımızın"..
...

"Hep zamana ve insanlara attığı özürlerle, bencillik ağına düşüyordu insanlar.Hataları hep başkalarında aradıkça, yalnızlaşıyordu her insan..Beraber yaşamak zorlaşıyordu gittikçe..Yalnızlığı seçen yorgun savaşçıların sayısı artıyordu gün be gün"..

Yorgun savaşçı yeni kararlar alması gerektiğinin farkındaydı..Israr ettikçe çoğalttığı hatalarının da..Yersiz inatların kendisini sürüklediği uçurumları görmüştü artık..Ama hayat büyük kararlar alanlara değil, aldığı kararları uygulayanlara gülümsüyordu..Zor hayaller kurmanın mahareti, gerçeklerle ölçülüyordu..Bir şeyler yapmalıyım diye düşündü yorgun savaşçı..Bir şeyler..Kalbini kırdığım dostlara karşı bir şeyler..Kaçırdıklarımı kazanma adına yeni şeyler.Toparlandı yorgun savaşçı..Dürüstlük yemini etti, kendine karşı..

"Hergün doğan güneş, hayat adına bir umuttu..Geceler yorgun savaşçılar için bir dinlenme..Aydınlıkta göremediklerimizi karanlıklarda farkederiz bazen..İyi zamanları, zor anlarda"..

Adına tecrübe dediği hatalarıyla, güne uyandı yorgun savaşçı..Kitaplardan çaldığı mutluluklarla, güne tutundu bir kez daha...Okuduklarını yaşanılır kılmaya karar vermenin huzuru kapladı yüreğini..Gereksiz biriktirdiği yorgunluklarını, atmanın ferahlığı..Neden sonra, hiç duymadığı sesleri duydu..İçinde kendisini bencilleştiren çığlıklardan kurtuldu..Hep sen haklısın! diyen sesi bırakıp bir yana..Tutundu yorgun savaşçı, neşeyle öten kuşlarla sabaha..Anı yaşamanın güzelliğini keşfetti ilk defa..Geçmişle, gelecekten arınmanın neşesini..Anı yakaladı sonunda yorgun savaşçı..Kuşlar, ırmak ve ağaçlar gizlice ona göz kırptı..Hoşgeldin dedi mevsim, gülümsedi gök..Geç kaldığı için üzülse de, yorgun savaşçı için devam ediyordu hayat..
...

Güneşe uzanınca savaşçı, aşındı duvarlar..Tutununca ufak bir delikten sabaha, kırıldı önyargılar..Setlerin yıkılışını izledi savaşçı..Kendini hapsettiği bencillik sarayını gördü ilk defa..Uzaklaştırdığı insanlarla, büyüttüğü tahtını seyretti..Adına pişmanlık dediği beyaz yapraklarla, ruhunu mıhladığı köşkü terketti..Halkın içine karıştı yorgun savaşçı..Barıştıkça kendiyle, barıştı herkesle..Beğenmediği şeylerin de hayatın bir parçası olduğunu özümsedi ilk defa..Her canlının sevilmeye değer olduğunu da..

Aynayı kendine doğrultunca savaşçı, kendisi kadar güzel olduğunu anladı herkesin..Kırıldı zincirler..Karanlıklar ülkesine gitti nefretler..Yersiz savaşlar usulca çekildi meydandan..Herkesin kendiyle savaşmasınına adı oldu, büyük savaşlar..Kılcını atıp, dimdik durdu yorgun savaşçı..Verilmiş hesaplarla duruldu bir anda..Yumuşadı ruhu, yumuşadı bulutlar..Güneşle karışınca, rengarenk yağdı yağmurlar..Işıl ışıldı dünya, parlayınca ruhlar..Herşey ne kadar güzeldi, silinince aynalar..Şimdi daha güçlüydü yorgun savaşçı..Hayat dolu her yanı..Şimdi daha kararlıydı yorgun savaşçı..Güzellikleri görmeyen gözler yalancı..

"Ne kadar yabancılaşmıştık kendimize..Ne kadar kilitlenmiştik birbirimize..Adına savaş demiştik hayatın...Birileriyle mücadele etmenin..Ekmek kavgası diyerek anlatır olduk telaşlarımızı..Paylaşımları unutup, gurur vesilesi yaptık yarışlarımızı..Şimdi çok yorgunuz hepimiz..Hırslarla kirlendi ümitlerimiz..Hani nerde çocuksu sevgimiz?..Avuçlarımızda sakladığımız güneşimiz?"..

Yüzünü güneşe doğrulttu yorgun savaşçı..Yorgunluğu toprağa attı..İşte güneş, işte toprak usulca göz kırptı..Kuşlar cıvıldaştılar aynı anda..Kendiyle barışan ruhların sayısı arttıkça, barış ve sevgi daima olacaktır dünyada..

30 Temmuz 2011 4-5 dakika 75 öyküsü var.
Beğenenler (4)
Yorumlar