YYM ile 2 Günde 5 Kg Verin
Sevgili dostlarım,
Bugün sizlere YYM Uygulamalı Kilo Verme Yönetimini Açıklayacağım.
Sizler her gün bir TV Kanalında farklı kişilerin kilo verdirme yöntemlerini pür dikkat dinliyorsunuz. Her biri diğerinden farklı yöntemler açıklayarak size ayda 4 kg verdireceğini belirten bu kişilerin söyledikleri doğal olarak sizlere pek inandırıcı gelmiyor.
Bunlardan;
-Biri Fındık yemelisiniz derken öbürü Kolesterol yapar uzak durun der.
-Biri yeşil yapraklı sebzeler yemelisiniz derken diğeri koyu renkli sebze ve meyvaları tüketin der.
-Biri mutlaka et yemelisiniz derken ötekisi haftada en az 3 kere balık yemenizi söyler...
Bu örneklere devam edecek olursak bu yazıyı okumaya tahammül etme süreniz azalacaktır! İyisi mi biz şimdi YYM nedir ve bu teknikle 2 günde 5 Kg garantili olarak nasıl verilir konusunu anlatmaya geçelim.
Efendimmmmm, 2 günde garantili olarak 5 Kg verdiren YYM Tekniğini sağlıkla uygulayabilmemiz için önce gerekli malzemelerimizi tedarik etmek için en yakın markete gidiyoruz ve oradan;
4 Litre Su (Erikli tavsiye edilir...)
2 adet 1Litrelik Kayısı veya Şeftali Suyu (Görüyorsunuz ki sizler rahat edin diye alternatifler de sunuyoruz.)
1 adet 1 litrelik %100 doğal elma suyu (İlle de Cappy derim ama Dimes'e de hayır demem;)
1 adet 1 litrelik Sprite Gazoz
1 adet 1 litrelik Schwepps Lemon
1adet 1 litrelik Scwhwepps Mandalina alıyoruz.
Sonra da mahallemizin Aile Hekimine kısa bir ziyaret de bulunuyoruz. (Ben Dr Cemallettin Soyal'ı bu konuda tek geçerim. Allah vergisi yüreği, güler yüzü, top sakalı ile içimde her zaman güvenilir dost imajını sürdürmektedir. ) Aile Hekiminizin yazacağı bir reçeteyi alıp yine mahallenizin eczanesinin yolunu tutuyoruz. (Öyle tavuk kümesi gibi Sağlık tesislerinin karşısına açılan Eczaneler yerine bence mahallenizin Eczanesini tercih edin...) Aylin Eczanesinin gülme konusunda 3 ayrı kategori sunan Eczacı ve Kalfalarına, uğradığınız saate göre; 'Günaydın, İyi günler ya da iyi akşamlar' dedikten sonra o anda hangisi boşsa reçetenizi ona uzatınız ve son gerekli malzemelerinizi de alınız.
Bunlar 2 adet 250 ml lik X-M Diyet ve 1 adet 135 Ml lik B.T. Enema'dan oluşmaktadır.
Böylece YYM Tekniği ile 2 günde garantili olarak 5 Kg vermeye hazır olmuş oluyoruz.
1.Gün:
Sabah erken kalkın ve o sabah ailenizin kahvaltısını siz hazırlayın. Önce çayı demleyin ve ardından da mükellef bir kahvaltı sofrası hazırlayın. Sizin bu muhteşem kilo verme tekniğini uygulama girişiminizi pek ciddiye almasalar da hazırladığınız sofranın suyu hürmetine güler yüzle size eşlik edeceklerine inanıyorum.
Onlar Sucuk, salam, Pastırma, Beyaz peynir, Kars Kaşarı, Gemlik Zeytini, Keskinoğlu Yumurta vb. den oluşan kahvaltı tabağına yumulduklarında siz de İstanbul'u zapteden Fatih misali gülümseyerek tabağınıza dönün. Suyu kaynadıktan sonra 3 dk daha sıcak suda bıraktığınız yumurtanızı özenle kabuğundan ayırın. Göreceksiniz ki; kulak memesi kıvamındaki yumurta sarısı diğerlerinin yediklerinden çok daha doyurucu olacaktır. Az önce kızarttığınız avuç içi kadar beyaz ekmeğinizi bu muhteşem yumurtaya katık edip üstüne de bir bardak demli çayı içerek kahvaltınızı tamamlayınız.
Biliyorum ki 2 günde 5 kg verdiren YYM nin sizde sağladığı motivasyonla kendinizi bir kuzu çevirme yemiş kadar tıka basa doymuş hissedeceksiniz.
Kahvaltı sofrası sizi odanızda; müzik çalarınız ve yatağınız bekliyor olacaktır. Sizler için seçeneklerimiz burada da devam ediyor. İster müzik dinleyin, ister bilgisayarda oyun oynayın isterseniz de kitap okuyun. Böylece saat 13.00 e kadar YYM' nin sizlere sunduğu keyfin tadını çıkartın.
Sonra eşofmanlarınızı giyin ve YYM' nin verdiği huzurla yürüyüşe çıkın. Size en yakın parkta 45 dakikalık bir yürüyüş yapın. Kedi miyavlamaları ve Köpek sesleri kulağınıza Vivaldi'nin 4 Mevsimi, Ravelin Bolero'su ya da Joaquín Rodrigo'nın Gitar Konçertosu gibi gelecektir.
Saat 14.00 gibi evinize dönüp YYM' nin ilk hamlesini uygulamak için hemen duşa girin. (Kendinize göre ayarlayabileceğiniz su sıcaklığı bu tekniğin en önemli artılarından biridir.) Daha sonra biraz dinlenin ve saatler 15.00 i gösterdiğinde malzemelerimizi kullanmak için startımızı verelim.
Efendim,
Şu anda; YYM Tekniğinin açılımın ne olduğunu merak ettiğinizi hissediyorum. Sizleri daha fazla bekletmemek için kesin garantili olarak 2 günde 5 kg verdiren muhteşem tekniğin açılımını sizlere sunuyorum.
YYM; Yıkama Yağlama Metodu'nun kısaltılmışıdır.
Yani;
Garantili olarak 2 günde 5 kg verdirten tekniğimizin adı 'Yıkama Yağlama Metodu'dur.
Kahvaltımızı yaptık, odamızda krallar gibi dinlendik, Klasik müzikler eşliğinde yürüyüşümüzü tamamlayıp duşumuzu da aldık.
O zaman hadi bakalım başlıyoruz...
*
YYM Tekniği 3 aşamalı olarak uygulanacaktır.
I.AŞAMA:
Önce salondaki en rahat koltuğu kendinize ayırıyorsunuz.
Sonra koltuğun önüne genişçe bir sehpa koyuyorsunuz. Üstüne; Gerekli malzemeler listesinde belirtip de size aldırdıklarımızdan;
2 adet 1 litrelik suyu
1 adet bir litrelik Schwepps Lemonu
1 adet 33 cc lik Bardağı koyuyorsunuz.
Bunların yanına da Eczacınızdan aldığınız;
250 Ml lik X-M
1 adet 1 litrelik şeftali ya da kayısı suyu
1 adet 50 cc lik bardak
1 Tatlı kaşığı
1 adet ölçekli ilaç kapağını koyuyorsunuz.
-Hazır mıyız?
-Hazırız...
-Hazır mıyız?
-Hazırız...
-Hazır mıyız?
-Hazırız...
Diye 3 kere yüksek sesle kendiniz sorup kendiniz cevapladıktan sonra 'Fesleğen Aromalı Colada Marine edilmiş' X-M Diyetinizi önünüzdeki 1 saat içerisinde ve eşit zaman aralıklarıyla içecek şekilde ölçekli kapakla 6 parçaya bölüyorsunuz . Muhteşem kahvaltınız, odanızdaki dinleti ve dinlenmeniz, yürüyüşünüzün kattığı oksijen ve duşunuzla içinize işleyen ferahlık beyninizi de çok hızlı işler hale getirdiğinden 250 Ml lik solüsyonu 6 eşit parçaya bölmeniz zor olmayacaktır. (Umarım; YYM Tekniğinin uygulamasına geçmeden önce size yaptırdıklarımızın ne denli faydalı olduğunu görüyor ve taktirediyorsunuzdur!)
Her şey hazır.
Barış Manço'nun Hey Koca Topçu şarkısında olduğu gibi hedefi ayarladınız ve 'Haydi Allah rast getire' deyu YYM için startı verdiniz.
İçine 40 Ml lik X-M koyduğunuz bardağınıza tercihinize göre 33 cc Kayısı yada Şeftali suyu ekleyip Tatlı kaşığıyla karıştırın. Sonra da bu harika tadı yudum yudum içmenin zevkini çıkartın.
Şimdi önünüzde 1 saatiniz var ve siz bu 1 saat içerisinde bu işlemi 6 kez tekrarlayacaksınız. Bardakların bu denli hafif oluşu sizi asla yormayacaktır! Burada dikkat etmeniz gereken nokta; Bu 6 seansın her birinin tam ortasında bir bardak su içmek olacaktır. Böylece 5 dakikada bir yaptığınız bu egzersizler size ekstradan kalori harcatacaktır.
Söyler misiniz bana; hangi diyet uzmanı size oturduğunuz yerden kalori yaktırmayı başarabilir! Unutmayın ki; Oturduğu yerden bir şey başaran sizin dışınızdaki tek varlık Tavuktur!
Saat 15.00 de başlayıp 16.00 da sona erdirdiğiniz bu kür YYM' nin ilk etabıdır. Böylece 2 günde 5 Kg vermeye artık başlayabilirsiniz!
2.Kürümüz saat 19.00 da başlayacağından o zamana kadar siz kilolarınızı vermeye başlayın. Bu 3 saatlik arada 15 dakikada bir masanızın üstünü süsleyen muhtelif içeceklerden hangisini canınız çekerse içmeye devam edebileceksiniz. YYM Tekniği sizi asla kısıtlamaz. Hatta bunların yanı sıra; Kendinize Çay ve Kahve de ikram edebilirsiniz.
1.Kürden sonra kilo vermeye nasıl başlıyoruz?
Bu süreçte kilo vermenizi sağlayan 2 ana başlık vardır.
1-Egzersiz
2-Oturma
Şimdi siz içinizden 'Hadi Len oturarak kilo mu verilir be' diyorsunuz değil mi? Sizin adınıza üzülerek belirteyim ki; YYM Tekniği bu burun kıvırmalarınızı sonunda size yedirecektir!
1-Egzersiz:
Önünüzdeki 3 saatlik süreç içerisinde YYM tekniğinin sizlere sunduğu bu muhteşem içecekler; YYM Tekniğinin ilk 'Y' si olan YIKAMA kısmını devreye sokacaktır. Böylece Koltuğunuzdan kalkıp diğer oturacağınız yere kadar takriben 3-4 kere gidip gelecek ve egzersizlerinizi yapmış olacaksınız.
2-Oturma:
Az önce 'Burun kıvırdığınız' bu kilo verme yöntemi için; Duşunuzu aldıktan sonra yeniden düzenlediğiniz ve çeşitli kokularla sihirli bir alana dönüştürdüğünüz banyonuzda bulunan tuvalete oturmanız yeterli olacaktır!
*
Daha ilk kürde sizi zayıflatmaya başlarken vücudunuzun bakımını da asla ihmal etmiyoruz. Birbirinden güzel içecek ve meşrubat çeşitleri içmenizi önererek, vücudumuzun diğer organlarının da kusursuz çalışmasını sağlıyoruz.
Saatler 19.00'u gösterdiğinde az önce aktardığımız 1.KÜR'ün adını, 2.KÜR olarak değiştirip ikinci seansa geçiyorsunuz.
Daha ilk kürde vermeye başladığınız kiloların içinize kattığı huzur ve verdiği motivasyonla 2.KÜR sular seller gibi akıp gidecektir...
Saatler 22.00 yi gösterdiğinde sizlerden sadece'Egzersiz ve Oturma' hareketlerine devam etmenizi istiyoruz. Bu arada çay Kahve keyfi ya da dilediğiniz meşrubatlardan içmenize de ses çıkarmadığımıza dikkatinizi çekmek isterim!
Egzersiz ve Oturmalarınız gittikçe seyrekleşecektir. Biz bu aşamada; sizin eforunuzu yavaş yavaş azaltarak vücut sağlığınıza özen göstermeye devam ettiğimizi hatırlatmak istiyoruz!
Saatler 24.00 ü gösterdiğinde odamıza geçiyoruz ve saatimizin alarmını saat 06.00 ya kurup yatağımıza uzanıyoruz. Bazılarınız bu süreçte de ara ara 'Egzersiz ve Oturma 'ya devam edebilirler.
*
Sabah 06.00 da uyandığımızda kendimizi kuşlar gibi hür hissediyoruz. Hani biri pencereyi açsa uçup gideceğiz. O derece yani! YYM Tekniğinin daha ilk 'Y' sinde sizlere 4'er Kg verdirmeyi başardık.
Şimdi evden çıkmadan önceki son KÜR'ümüze geçeceğiz.
Mahalle Eczacımızdan aldığımız ilaç poşedinin içinde kalan B.T.ENEMA'yı hem egzersiz yaparak hem de oturarak uyguluyoruz! Sonrasındaki 30 dakika içinde 0.5 Kg daha vermiş olduğunuzu son kez tartılarak tespit ediyor ve ardından giyiniyorsunuz. Sonra da sizi bekleyen doktorunuzun olduğu Hastaneye doğru yola çıkıyorsunuz...
*
Artık 4.5 Kg verdiniz.
Moral ve motivasyonunuz tavan yapmış vaziyette Hastaneye doğru giderken etrafınızı seyretmeyi ihmal etmeyiniz. Okullarına gitmek için servislere doluşan öğrencileri, işlerine yetişmek için koşuşturan insanları yüzünüzde yerleşik kalan gülümseme ile temaşa ediniz.
Sabahın köründe kilitlenmiş trafik, suratları asık insanlar, ha bire klakson çalanlar, camlarını açıp yanındaki araca sevgiyle el kol hareketleri yapanlar! vb sizi hiç ilgilendirmesin ve hepsinin verdiğiniz 4.5 Kg'la birlikte yok olduklarını fark etmekte gecikmeyeceksiniz.
Sonra Hastaneye ulaştığınızda kalbiniz dışında bir şeyler daha attığını hissetmeye başlacaksınız. Ta ki Gastroskopi ve Kolonoskopi tetkiki için masaya yatırıldığınız ana kadar hiç susmayacak olan 'Yusuf Yusuf' sesleriyle son ½ Kg daha vermiş olacaksınız!
Ancak ben 15 yıl hastanede çalıştığım için son ½ kilomu farklı bir yöntemle verdim. Onu da yazımızın sonunda bulacaksınız!
*
YYM Tekniğini bizzat uygulayan ve 2 günde 5 Kg veren biri olarak isterseniz HASTANE kısmını bu sabah kendi yaşadıklarımdan sizlere aktarayım.
Sabah 08.30 daki randevumuza yaptığımız kıtalar arası seyahat sonrasında tam vaktinde ulaşıyoruz.
Kapısında benim çalıştığım yıllarda 'SSK ISTANBUL EĞİTİM HASTANESİ' yazan binanın tabelası artık neredeyse koca duvarı kapatıyor.
T.C. Sağlık Bakanlığı
Türkiye Kamu Hastaneleri Grubu
Istanbul Fatih Kamu Hastaneleri Birliği
Genel Sekreterliği
Istanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Peh peh pehhhhh!
Hani askerde önce KÜNYE ezberletirler;
'112.Piyade Alayı 1.Tabur 4.Bölük 4.Takım Işın Ergüney Emret Komutanım...'
Yahu bunu ezberleyemedikleri çin dayak yiyen bir çuval asker var. Şimdi gelip bunu Hastaneye uygulasak ve desek ki;
'Hastanenin adını bir defada eksiksiz söylemezseniz muayene, tetkik vb. olamazsınız'
Bunun sonucunda Hastaneye girebilecek tek kişi bulamayacağınızdan size yemin ederim ASRIN SAĞLIK REFORMUNU gerçekleştirmiş olursunuz ve NOBEL'i garanti alırsınız!
Gerçi 'Belediyeciliği bunlardan öğrenecek değiliz' vb. gibi örneklemler çok ama gene de benim naçizane bir tavsiyem olacak.
Ben diyorum ki;
Yukarda adını verdiğimiz Hastanenin adı 'TS1' olsun. Hani İETT Otobüsleri gibi numaralandırılsınlar Nasıl ki; 80 nolu otobüs Eminönü-Yedikule içinse 'TS1' de bu Hastane için olsun. Açılım ne diye merak ediyorsanız; ki bunu hiç sanmıyorum. Açılımların ne olduğunu merak edip öğrenseydiniz ve buna göre davransaydınız zaten bazı şeyler başımıza gelmezdi- Ben yine de söyleyeyim! 'S' harfi Samatya semtinde olduğunu, '1' ise O bölgenin en büyük Hastanesi olduğunu simgelesin. Baştaki 'T' nedir diye de sormayın artık!.
Neyse efendim biz gelelim sebeb-i ziyaretimize;
Hastanenin ENDOSKOPİ bölümüne geldiğimde müracaat bölümündeki bayanın tertemiz kıyafetleri ve yüzünden eksik olmayan gülüşünden huylanmadım değil! Büyük bir nezaketle kaydımı yapıp orada bekleyenlere rağmen -ilk hasta olmam sebebiyle olsa gerek- beni içeri buyur etmesi şaşırtıcıydı.
Asıl şaşkınlığımı içeri girdiğimde yaşadım dersem yalan olmaz. Karşıma çıkan ilk Endoskopi odasının; tertip, düzen ve teçhizatı bana yıllar önce Sevgili Yaşar Yıldırım'ın Genel Müdürlüğünü yaptığı International Hospital Hastanesini anımsattı. Gariptir ki karşıma çıkan herkesin yüzünde hala bir gülücük vardı!
'Hayırdır İnşallah' Deyip sevgili doktorum Doç.Dr. Hasan Bektaş'ın gelmesini beklemeye başladım.
1 dakika sürdü sürmedi ki bir doktor geldi ve;
-Işın bey Günaydın. Ben Dr. Hasan Bektaş Dedi.
-Merhaba Sevgili Hasan bey dedim. Sizi en son 30 yıl önce gördüğümde bu hastanede Genel Cerrahi Asistanıydınız.
-Evet Işın abi, iyi hatırladınız. Biz de sizin ilgi ve desteklerini hep sevgiyle, saygıyla anarız.
-Hatta seninle ortak bir de anımız var diye devam ettim.
Hastanede çalışırken birden kasıklarıma ağrı girmiş ve 2 büklüm kalmıştım. Hemen sizin servise çıktığımda Şef Dr. Halil Turan beni karşıladı ve ilk kan testinin ardından;
-Git şimdi, özel odaya yat. Bir saat sonra apandistini alacağız. Dedi.
Odaya girdikten 15-20 dakika sonra siz gelmiştiniz. Bana dediniz ki;
-Işın bey, izin verirseniz ameliyatınızı ben yapmak istiyorum.
Şefi beklerken Asistanın böyle söylemesine şaşırmıştım. Ben de size dedim ki;
-Topu topu bir apandisitim var. Bırakın da Onu Şef alsın!
Bu anımı anlatınca Doktor Hasan bey olmayan bıyıklarının altından niye güldü anlamadım!
Sonra 'Beni takip edin' dedi. Ben de peşinden gittim. Az önce gördüğüm ve kapısında ENDOSKOPİ yazan ilk odaya beraberce girdik. Görevli Sağlık Teknisyenin güler yüzlü oluşuna ve tertemiz formasına artık şaşırmıyordum!
Hasan bey;
-Işın bey siz hemen üstünüzü değiştirin. Hemşire hanım size ne yapmanız gerektiğini anlatacak. Ben de hemen geliyorum dedi.
Hemşire hanım beni bir paravanın arkasına götürdü.
-Lütfen alt tarafınızda ne varsa çıkartıp dolaba asın ve dolabın içindeki kıyafeti giyinin. Delik kısmı arkada kalsın dedi ve yanımdan ayrıldı. Ben de dediklerini yaptım.
Gerçekten şort şeklindeki arka kısmında eski 2.5 liralıklar kadar bir delik vardı ve deliğin üstü ayrı bir parçayla örtülüydü. 'Vay be dedim kendi kendime! Adamlar terlemeyelim ve rahat edelim diye neler düşünmüşler. Helal olsun Vallahi!'
Paravanın arkasından çıktım. Odanın ortasında bulunan ameliyat masasının üstü bizim evdekiler kadar tertemiz bir beyaz örtüyle kaplıydı. 'Artık şaşırmamaya alıştın Işın' dedim kendi kendime.
Sonra Hemşire yeni bir yastık çıkardı ve onun da üstüne tertemiz steril bir örtü çekti.
-Buyurun Işın bey dediğinde ben çoktan uzanmaya hazırdım ama bir de baktım ki Doç.Dr. Hasan Bektaş ardından 3 kişiyle birlikte geliyor. O anda 'Tırsmadım' dersem yalan olur!
-Işın bey sizin için Anestezi ekibi de geldi deyince ekibin içinde yer alan asistanlığını bildiğim anestezi uzmanı Dr. Nedret'le gözgöze geldik.
-Işın abiciğim hoş geldin. Nasılsın? Dediğinde ben kendimi; Yazlıkta karşılaşmışız da ayak üstü gevezelik ediyoruz havasında buldum!
-Hoş bulduk Nedret. Gene sana emanetim dedim.
Sonra masaya uzanmamı söylediler. Hasan bey hangi tarafıma doğru uyuduğumu sordu. Sol deyince o yanıma doğru yatmamı söyledi. Elini de yastığın altına sokabilirsin deyince bu bilgiyi birisinden aldığı konusunda şüpheye kapıldım!
Sonrasında Hemşire Hanım; ortasında delik bir lastik olan bir bandı kafama geçirdi ve o lastik kısmını ağzıma sokup dişlerimin arasında sıkmamı söyledi. Buna çok sevinmiştim. Bu yılbaşını evde geçirmiştik. Şöyle zevkiyle yılbaşı aksesuarları alıp kullanamamıştım. Çok düşünceliydi bu Hastanedekiler!
Ardından sağ kolumu Nedret hanım tuttu ve;
-Abi bu yıl nerede tatil yapmak isterdin dedi.
Hiç düşünmeden;
-Maldivlerde dedim.
-Orası kesmez abi seni. Sen yanına bir şeyler daha kat dedi. Çünkü birazdan oralarda olacaksın.
Bu duyduğum son sözdü.
*
Gözlerimi açtığımda karşımda oğlumu görünce hala tetkiklerimin yapılmadığını düşündüm. Birkaç saniye sonra Hasan bey geldi.
-Işın abi gözünaydın. Kolon sapasağlam. Midende sadece Gastrit var. Onun da ilaçlarını Mecdi abin verir sana. Çok geçmiş olsun dedi.
-Hasan bey, siz bu işi ne zaman yaptınız diye sordum!
-Siz Maldivlerdeyken Gastroskopini, Seyşeller ve Havai'deyken de Kolonoskopini yaptım dedi ve tüm ekip gülmeye başladılar.
*
Kadın olsun Erkek olsun 50 yaş üstü herkesin en az bir kez mutlaka yaptırması gereken Gastroskopi ve Kolonoskopi tetkiklerimi yaptırmak için bugün SSK Istanbul Hastanesine gittim. (Benim için adı hep böyle kalacaktır). Bu öykü benim bu tetkikler için; dün ve bugün yaşadığım olayları anlatıyor.
Diyeceksiniz ki;
Son ½ kiloyu nasıl verdiğini anlatmadın?
Haklısınız, hemen anlatayım;
Sonuçlar harika çıkınca; Endoskopi odasından çıkar çıkmaz Hastanenin dışına kendimi atıp ön bahçede göbek atmaya başladım. Baktım ki insanlar garip bir şekilde bana bakıyorlar, ben de gidip hepsine tek tek sarılmaya başladım . Ardından da sevincimden çok hızlı adımlarla Hastanenin etrafında 3 tur atınca o ½ kiloyu da vermiş oldum!
Not:
1-Gastroskopi ve Kolonoskopi tetkiklerimi yapan İstanbul Eğitim Hastanesinin Kolonoskopi Bölüm şefi Doç Dr. Hasan Bektaş'a, Kolonoskopi bölümünün tüm birimlerinde çalışan hepsi birbirinden güleryüzlü tüm sağlık ve idari çalışanlarına, başta Anestezi Uzmanı Dr. Nedret olmak üzere Anesteziyoloji servisinin diğer sağlık elemanlarına en içten teşekkürlerimi sunuyorum.
2-Eğer bu yazıyı sonuna kadar okuduysanız çok şanslısınız!
Çünkü 0.25 Kg'lık Bonus kazandınız!
3-Bu Öyküde gizli değil aleni reklam uygulaması vardır!
Sağlıkla ve hep sevgiyle kalın...
😂😂😂😂Çok güzel anlatmış kalem yaşananları hem güldüm hem sevindim elbet sonuçların temiz çıkmasına
Paylaşım için teşekkürler
sağlıklı günleriniz olsun her daimud83eudd20ud83eudd20ud83eudd20
👍👧
Zayıflama metodu gerçekten ilginç. Ve hastanede yaşananlar ne kadar güler yüzle karşılanmış ve güzel bir öyküye dönüştürülmüş. İşte bu, hayatın gerçeği de burada zaten. Çok da önemli değil yani, nasıl olsa bir tane canımız var, lakin sene de bir de görünmek şart doktorlara. Hani adam sormuş doktora ''Neyim var, neyim yok?'' diye doktor da demiş ''Bazı önemsiz kimi de önemli rahatsızlıkların var ama ölünce bir şeyin kalmaz.'' Aman Allah korusun ve geçmişler olsun işin esprisi bu tabi. Geçmiş olsun ve ne güzel bir öykü mizahi yanı da ağır basan.👍😂😂