Zehra ile Başlayan Yeni Bir Gün - Zihinsel Özürlü Kız kardeşim
Sabah çamaşır makinesi bozuldu. Eli ayağı birbirine dolandı. Yıkaması gereken bir sürü çamaşırı vardı. "Eskiden insanlar ellerinde nasıl yıkıyorlarmış. Yıkayamam ben çamaşırı elimde."dedi. Söylenip duruyordu. Kahvaltımı edeyim de servisi arayayım diyordu ki; o ara telefon çaldı, makinesini unuttu.
"Kardeşini rehberlik servisini götüreceğiz hadi çıksın" diye aradılar. "Saat daha on" dedi."Tamam canım sen istedin ben hemen çıkarırım kardeşimi" dedi kendi kendine.
"Aradığın an hemen nasıl çıkabilirim. Kardeşim daha uyuyor. siz daha önce de böyle yapmıştınız. Arıyor ve çıkın diyorsunuz. Benim hiç işim gücüm yok zaten. Siz hadi deyince ben hemen çıkmak zorundayım. Belki banyodayım, belki evde yokum o an. İnsan bir yarım saat önce geleceğiz diye haber verir. Daha önce de böyle yapmışlardı. Bir gün evde misafirlerim var. "Biz geliyoruz çıkın.". İçimden, şu kadın her kimse, saçını başını yolmak için büyük bir arzu duyuyorum."
Habire söyleniyordu kendi kendine.
Sabah kendine güzel bir kahvaltı hazırlamıştı. Keyifli keyifli kahvaltısını edecekken, bu telefonla bütün asabı bozuldu. Kardeşi erken kalkmak istemiyordu. Kaldırdı kardeşini. Kalkınca kız daha lavaboya girdi, çıkamadan, "Geldik "diye bir daha aradılar.
Kapıdan çıktılar, ayakkabılarını giyerlerken, "Bekliyoruz" diye yeniden aradılar.
Sabah sabah bu telefon yüzünden eli ayağı kesildi. Bugün yapmayı planladığı bir sürü işi vardı. "Kendimi frenlemesem, susmasam, saç saça baş başa girmemek mümkün değil. Öyle ki parçayacağım karşımdakini. O derece sinirim bozuldu." diye söylenmeye devam ediyordu.
"Her gün ayrı bir sinir stres. Sabah olsun istemiyorum bazen. Elbette güzel olaylar da yaşıyoruz ama nedense onların etkisi hemen geçiyor, sinirlenince sakinleşemiyorum.
Bu kadınla bir bir gün kavgaya tutuşacağız ama ne zaman bilmiyorum. Bana kızıp kardeşime kötü davranır diye susuyorum. Şu an o kadına küfür edesim var. Lanet olsun...!!! İş yaptığını sanıyor.
Neden kimse işini doğru düzgün yapmaz ki. Bir yarım saat önce arasa, geleceğiz hazır olun dese ne var. Yola çıkmışlar arıyor.'
Söylendi uzun uzun...
Kardeşini servise bindirdi, servisin uzağında durdu, o kadını gözü görmek istemiyordu.
Başkalarının yaşadığı sorunlarla kıyaslanınca küçük sorunlardı bunlar biliyordu aslında. Eve dönerken;
oğlunun arkadaşının annesiyle karşılaştı, ayak üstü konuştular. Ona oğlunun nasıl olduğunu sordu. Felç olmuştu sapasağlam çocuk. Yürüyemiyordu. Omiriliği kanser olmuştu. Nasıl bir şey bilmiyordu.
Birden çok utandı kendinden, sabah beri söylendiği için kızdı kendine. Sakin olmaya çalıştı. Eve geldi. Bir kahve yaptı içti. Günlük işlerini düşündü. Sırasıyla yavaş yavaş yapmalıydı. "Önce şu servisi arayayım makinemin arızasını haber vereyim" dedi. Sakinleşip işlerine koyuldu. Her şeyi büyüttüğü için, kendini strese soktuğu için üzüldü, söylenirken oğlunu da uyandırmıştı üstelik. Çok üzüldü.