Zemheri Ayazlarında Açan Güller
Hastanede bir sabah vakti. Bütün gece bir an olsun uyku girmedi gözlerine iki kadının...
Ölen bebekler, babalarının kucaklarında, kundak değil bedenlerini saran kefen!!! hiç birine yakışmayan, bez parçası...
Bebek yoğun bakım ünitesinin kapısında, gözleri yaşlı iki kadın, umutlarını tüketmek üzereler, sohbetleri can yakan cinsinden...
Senelerce kucaklarını hazırlamışlar bebeklerine, sarmak kokularını içlerine çekmek için çok beklemişler, belki de, bu son şanslarıydı ikisi de umutlarını terk etmek üzereler...
Nermin kırk yaşında tam dört kez hamile kalmış, fakat her seferinde bebeği doğmadan ölmüş...Son ümidi içeride küvöz içinde yatan minik bebeği anneliği yaşamak istiyor, bir daha hamile kalmasının imkansız olduğunu söylemiş doktorlar...
Gülcan, otuziki yaşında senelerce bir bebek sahibi olmak için çalmadık kapı gitmedik doktor bırakmamış tüp bebek yöntemiyle hamile kaldığında dünyalar onun olmuş...
Konuşurlar, gözleri bebeklerinde aralarında ki camekana yapışmışlar adete birbirlerine bakarlar arada bir, ama gözleri sürekli bebeklerinde...
_Nermin, bebeklerimizin yaşaması için dua etmekten başka bir şeyler gelmiyor elimizden keşke yapacak başka şeyler de olsaydı...
_Gülcan , evet abla...günlerdir duadan başka bir şey yapamadığıma yanıyorum.
_Nermin, odaya girmemize izin yok, kokusunu öyle merak ediyorum ki yavrumun.
_Gülcan, bende, şimdi memlekete haber gitmiştir senelerce oğullarını evlendirmek isteyen kaynatam giller mahkemeyi kurmuşlardır, zaten beni başından beri sevmediler, adım kısır gelindi, Gülcan değil!!!
_Nermin bak şimdi daha çok üzdün beni, zaten sabah üç bebek, babalarının kucaklarında kefenlere sarılmış gidiyordu, yüreğim nasıl dağlandı anlatamam bir de sen bunları söyleyince daha çok üzüldüm...
_Gülcan hem biliyormusun abla biz tüp bebek yaptığımızı ailelerimize söylemedik onlar benim normal yolla hamile kaldığımı sanıyorlar...
_Nermin, öylemi? neden gizlediniz, bunda gizlenecek ne var ki?
_Gülcan bir keresinde söyleyecek olduk hamile kalamayan kadınlar için bir çare varmış, adına tüp bebek diyorlarmış dedik, kocamın babası haber yollamış arkamızdan benim oğlum erkek adam tüp bebekten anlamam bana doğru dürüst bir torun vereceklerse versinler yoksa kız bakmaya başla demiş karısına...
_Nermin kaçıncı yüzyılda yaşıyoruz olurmu böyle şey hem senin kocan seni seviyorsa bakmaz annesinin babasının sözlerine...
_Gülcan sen bilmezsin abla bizim oraların adetlerini, çocuğu olmayan adama erkek gözüyle bakmaz ahali, hatta çocuğu olsa da bu sefer çocuk erkek olsun diye tuttururlar bizim değerimiz yok onların gözünde, ah be ablam hangi bir derdime yanayım ben şimdi...
_Nermin benim umudum hiç tükenmedi, Gülcan bebeğim bu sefer yaşayacak, senin bebeğinde yaşayacak güzel şeyler düşünelim onlarla beraber uyanacağımız sabahları düşünelim...
_Gülcan güzel şeyler düşünelim haklısın, ablam sana bir şey sorsam gücenirmisin?
_Nermin sor tabiî ki neden gücenecekmişim ki hem?
_Gülcan ne bileyim huyunu bilmiyorum ya çekindim bir an, sen bu yaşına kadar çocuk doğuramadığın için sizinkiler kocanı evlendirmeye kalkışmadımı?
_Nermin ilahi Gülcan, olurmu hiç öyle şey, biz hiç ümidimizi kesmedik bir an bile ve birbirimiz sevmekten de vazgeçmedik evet çok istedik bi çocuk sahibi olmayı ama olmazsada evlatlık alırız diye düşündük...
_Gülcan başkasının bebesinden evlat olmaz diyor bizimkiler...biz de birbirimizi sevmekten vazgeçmedik inan ki ablam ama ...
_Nermin, peki sen kendi bebeğinden başkasını, evlat yerine koyamazmısın, sevemezmisin? kimsesiz bir bebeği kendi bebeğin gibi, basamazmısın bağrına, kokusunu çekemezmisin içine, yaralarına merhem diyede mi süremezsin bir bebeğin varlığını ?
_Gülcan, ah be ablam ne güzel konuştun peki sen bilirmisin ki zemheri ayazlarında gül yetiştirmek imkansızdır.
_Nermin, istersen ve inanırsan zemheri ayazlarında gülde yetişir ...
İki kadının gözlerinde yaş sel olmuştur birbirlerine sarılırken...
İşte bu kareler yansımaz televizyon kanallarından hiç birine, iki kadın ağlarken kaderlerine yapacak çok şey vardır aslında insan hayatına değer vermek gibi...
15.2.2009