Zimzalibim İlhan-1
Yorgunluk,basamakları çıktıkça artıyor,bir yandan da birazdan eve girecek olmanın rehaveti çöküyordu. Eksik birşey kaldı mı acaba diye düşündü;ekmek,sigara,kıyma,yok yok diğerleri zaten evde var dedi.Karnıyarık yapacaktı, ne zaman karnıyarık yapsa aklına hep nikahı ve eline nikah memurunun klasik ''evin reisine veriyorum'' esprisini yaparak verdiği nikah cüzdanı gelirdi.Yarılan birşeyler vardı, patlıcanlar dışında da...
Evin kapısını açınca, akşamdan kalma sigaranın sinmiş kokusu geldi burnuna, tüh sabah çıkarken camları açmayı unutmuşum diye geçirdi içinden.Hemen iki balkon kapısını açtı.
Üzerini değiştirmek için yatak odasına yöneldi; gözü yere takıldı, eşinin akşam çıkartıp koltuğa attığı gömleğini, sabah çıkarttığı pijamasını ve yerdeki çoraplarını alıp banyoda kirli sepetine attı.
Yatak odasına dönüp önce bluzunu,sonra eteğini,çorabını çıkartırken bacağına baktı, şunlar da aynı anda çıksalar olmaz,ne ağdaya gidilir bu halde ne de bu şekilde dolaşılır diye söylendi.
Gardrobuna baktı, salaş bir eşofman aldı,yavaşça giydi,gözü krem rengi saten geceliğine takıldı ve gardrobu kapattı. Nöbetçi öğretmen olduğu günlerdeki klasik yorgunluk yine üzerindeydi.
Mutfağa geçip, bir kahve yaptı kendine, sigarasını yakıp küllüğe bıraktı, laptopunu masaya kurup müziğini açtı.1000 küsür dakikalık kamu hattı tarifeli telefonu ile annesini arayıp, gün içinde eşi ve annesi dışında neden kimseyi aramadığını düşünerek hal hatır sordu.Eşiyle gün içindeki konuşmasını anımsadı bir an:
-Akşama ne yemek,var..
-Karnıyarık yapayım diyorum...
-Gün içinde giydiğin çorapları atma kirli sepetine,kokuları karışmasın benimkilerle.
-Olur.Patlıcanlarla ilgili bir isteğin var mı?
-Nasıl yani?
-Ne bileyim belki bir tanesini doğramadan sana ayırmamı istersin,çorabın yanında...
-Çok komiksin! Birşey lazım mı akşama gelirken?
-Senden mi?
-Eve ben geleceğime göre!
-Biraz şefkat ve sevgi..Ayarlayabilir misin?
Dıtttt.
İşine gelmedi ya kapattı hayatımın aşkı diye söylenmişti...
Yemek hazırlanınca,laptopunun başına geçti,bir sigara daha yaktı.Şu nicke de alışamamıştı; keşke daha kısa bir nick alsaydım diye düşündü,neydi Sahibeniz_Clara,şifreyi de girdi,sayfa tam açıldı dıt dıt sesleri başladı:
Mesajı Yazan; ayakyalartonton:
-Slm
-Merhaba
Ayakyalartonton çevrimdışı
Mesajı Yazan; zimzalibim ilhan:
-Bebeğim ayakların müthiş,köpeğin olup onları öpmek isterdim
zimzalibim ilhan çevrimdışı
Bunun gibi gelen 22 mesaja da şöyle bir baktı;bir iki tanesine cevap vermeye çalıştı ama nafile anında çevrimdışı oluyorlardı.
Kapı çaldı,alelacele siteyi kapatıp masaüstünde sadece müzik ikonunu bıraktı.
Gidip kapıyı açtı, deodorant/ter karışımlı kokulu eşiydi gelen.Hemen masaya oturulup yemekler yendi.Eşi masadan kalkıp önünde eğildi,ayaklarını koklamaya başladı.Biraz kokladıktan sonra,çoraplar nerede dedi.10-15 dakika sonra geri geldi.Ben biraz internette takılacağım dedi.Mutfakta tek kalmıştı.Masayı toplayıp,internetini açtı.Yine nickini girdi;Sahibeniz_Clara...
Eşi salonda ikili koltuğa uzandı laptopu kucağına koyarak;o da nickini yazmaya başladı keşke kısa alsaydım diye düşünüp; zimzalibim ilhan....
bu öyküyü gerçekten çok başarılı buldum tbrr👍