Zor bir aşk... Bölüm:3
Hataların bir gün beni yakacağını biliyordum. İçimdeki kişi bunu biliyor ama zafiyetlerim yüzünden karşı çıkamıyordu. Yüreğimin en hassaslaştığı noktalarda hain bir hal alıyordum.
Sevgiye sarılmadan elimin bir ucuyla itiyor olmam kendi kendime bile hayret edici bir davranıştı.
...
Ellerimin ihanet dolu bir görev üstlendiği dakikalar sımsıcak bir yaz gününde bunalmak gibiydi. Yanacaktım ateşlerde. Hem de affedilmeyecek kadar günahlarla.
Yolda yürürken ağlayan bir çocuk sesi dalgınlığımı birden üstümden almıştı. Adımlarımı yavaşlatarak çocuğun yanına gittim. Elini ayağının kanayan yarasının üstüne doğru tutuyordu. Gözüm hemen oraya takıldı. Cebimdeki bir mendili çıkartıp yaranın üstüne doğru tutmasını söyledim. Ellerimle de çocuğun gözyaşlarını sildim. Ne olduğunu sorduğumda çocuğun titreyen vücudunun sesinde de aynı şekilde olduğunu fark ettim. Bir anda çocuğun diğer eline gözüm ilişti. Sımsıkı sardığı bir adet ilaç kutusu vardı. Arkadan bağıran ve hızlıca yanımıza yaklaşan bir adam sesini duydum. O kadar hiddetle geliyordu ki sanki paramparça edecekti bu çocuğu.
Ne istiyorsun demeye kalmadan ?'hırsız'' diye çocuğa bağırdı.
Hırsız mı?
Adamın istediği sadece para olduğundan parayı vererek uzaklaştırdım. O anda çocuğun arkamdan yok olduğunu fark etmiştim.
Çocuğun kaçmasıyla bende yoluma devam ettim. Eve gittiğimde eşimin evde olmadığını fark etmiştim. Masanın üzerinde küçük bir not ile karşılaştım.
Notta ?' sen acımadığın bu sevgiyi, bu aşkı değersiz kıldın. Senden nefret edemiyorum bile. Sen kendi zevkinle yaşa! Elveda...
Elimdeki kağıt sanki o an alev almıştı ve beni yakmaya başlamıştı. O an değer veremediğim her şeyi ölüme bir adım yaklaştığım andan sonra anlamıştım.