Zorlu Dönemeçler-2-B8-6-11-2007-24-12-2007
06-11-2007
Bu günlerde, hareketlerinde bi değişiklik hissediyorum. Örneğin: öğle yemeğinden sonra, cam önüne, koltuğa oturtuyorum, ?'Benim mutfakta bazı işim var, sen burada otur, işimi bitirir, bitirmez geleceğim.'' diyorum. Eskiden olsa orada uyurdu. Şimdi ise beş Dakka sonra, elinde, üzerine örttüğüm battaniye, geliyor ve ?Şunu devşirelim' diyor. Götürüp, tekrar oturtuyorum, beş Dakka sonra aynı şeyi tekrarlıyor. Kendisi de ben de yorgun düşüyoruz. Aynı koltuğa oturtup, tuvalete gitsem bile, beş Dakka sonra oraya da geliyor. Bütün korkum, muvazenesini kaybedip düşmesi. Hep aklıma evin içindeki düşmeleri geliyor.
Diğer bir husus da, tuvalete gitme isteğiyle ilgili: Eskiden tuvalete kalkacağı zaman bana seslenir, götürürdüm. Bazen de acıktım der, kahvaltı hazırlardım. Tabii, bunlar zamanımı alıyor, uykum bölünüyor, uyumakta zorluk çekiyordum.
Şimdi ise, yataktayken, tuvalete gideceği zaman, ayaklarını, bacaklarını sallıyor, bazen farkına varamıyor, bazen de görüyorum. ?'Hadi kalk dediğimde, ?'biraz daha uyumak istiyorum''diyerek yatıyor. Bu gibi hareketleri defalarca tekrarlıyordu. Zaten yataktan da kendi, kendine kalkamıyor, kaldırmakta zorluk çekiyorum. Hele belim ağrılı olduğu zamanlar çok sıkıntı çekiyorum.
26-11-2007
Artık akşam yemeklerinde, Prebolik yoğurt, (Activa) veriyorum. Bağırsaklarını yumuşatır diye düşünüyorum. Çünkü dışarı çıkmakta güçlük çekiyor. Bundan sonra da öğünlük, aynı cins yoğurdu vermeye devam etmek istiyorum.
Çarşıya, pazar, veya herhangi acil bir işim çıkarsa, Fatma hanımı çağırmayı ihmal etmiyorum. Tabii ki ücreti karşılığı. Kimseye hakkımın geçmesini istemiyorum. Bazen de Yasemin'i yatırdıktan sonra, derin uykuya dalarsa, ( saat 2200 ye kadar açık) çok yakın olduğundan, Migros'a gidip, geliyorum. Fatma hanım, Yasemine çok anlayışlı davranıyor. Genellikle o uyuklarken örgü örüyor. Ama hareketlendiği zamanlar da evin içinde bıkmadan dolaştırıyor., oyalıyor. Fakat, tuvalete gitme hususuna gelince sıkıntısı olsa bile, eşim, beni bekliyor..
Kaç defa denedim, artık kendisi temizlenemiyor. Halbuki ne kadar, titiz ve temiz bir insandı! İnsan çok üzülüyor, onu öyle aciz ve yardıma ihtiyaç duyduğunu görünce! Bazen de Yardım ederken yoruluyorum. Her ne kadar yardım edeceğim diye kendimi şartlasam da, öyle durumlar oluyor ki insan stresten kendini kurtaramıyor
08-12-2007
Bir haftadır, yine peklik çekiyor. Bu defa Magnezy tozu veriyorum. Bir bardak suya, bir ölçek magnezy tozu eritip içirdim. Tamamını da içmedi ya! Buna mukabil faydası görüldü. Ped yerleştirdiğim için fazla sıkıntı çekmedim. Kirlisini gazeteye sarıp çöpe attım. Gerekli temizliği yaptım. Ama, kilotlarını çamaşır suyu ile temizledikten sonra, kurutup, biriktiriyorum. çamaşır makinesinde yıkarken de iyi temizlesin diye, deterjana ilaveten Oxi kullanıyorum. Başka bir çare arayışı içindeyim ama Gülşeni bekliyorum. Telefonla konuştuğumuzda, Kendisi Hasta bezinden bahsetmişti..
İkindi kahvaltısından sonra, yine salonda, cam önündeki koltuğa oturttum. Akşam oldu yemek yiyeceğiz, bir türlü uyandıramıyorum. İki defa çorbasını ısıttım, soğudu. Ben onsuz yemeğimi yedim ama için rahat değil. Seslen, seslen bir türlü uyanmıyor. Saat 2230 oldu, güçlükle uyandırdım. Zorla biraz çorba içirip, ilaç verdikten sonra, yatağına yatırdım, uyudu.
Gece tuvalet için seslendi. Götürüp, getirdim. Benimle devamlı konuşmak istiyor. ?' Yusuf, Yusuf'' diye devamlı sesleniyor. Dolayısıyla doğru, dürüst uyuyamadım. Sabah saat 0600 da da kalkıp namazımı kıldım. Kendisi de kalktı. İlla ki ?'beni evime götür'' diye tutturdu. Panjuru kaldırıp camı açtım. ?'Bak henüz sokak ışıklar yanıyor, sabah olmadı, üstelik hava çok soğuk'' dedim. Camdan gelen soğuğu hissedince, evime gideceğim demekten vazgeçti.
23-12-2007
Bayramın üçüncü günü. Dün Gülcan- görümcesi Selma, oğlu Metin ve gelini Selda geldiler. Selda da anlaşılan hamile imiş. Bu gün de Yeğenim Fevzi, ?'Çok kalabalık geleceğiz dayı' 'diye telefon etti. Mevsim Soğuk olup, kimse bir yerlere gitmeyince kalabalık oluyoruz.. Yeğenlerim, Semihalar, Fevziler, çocukları ve torunları, Makbulenin kızı ve torunu derken, nazar deymesin. 15-16 kişiyi buluyoruz.
Çay içmek istemediler, İsteyen koka kola içti. Kimi de Kurabiye ve sütlacı tercih etti. Servis için Semiha ve gelinler yardım ettiler, Hatta Semiha bulaşıkları bile yıkadı. Biz de Taner'le, hazır kalabalığı bulmuşken, video çekimleri yaptık ki ilerde bize hatıra kalsın. Bu arada, Yasemin de cam önünde, zaman, zaman uykuya dalıyordu.
24-12-2007 Pazar
Genellikle, 0730-0800 arasında kahvaltı yapıyor, dişlerini yıkadıktan sonra, cam önüne oturtuyorum. Bu gün dişlerini fırçalarken, açık camları kapattım. Yatağı düzeltirken, banyodan gelen bir ses duydum. Hemen koştum. Bir de ne göreyim, sanki ağzı dolu, bir şeyler çiğniyor gibi. Üstelik ağzı köpürmüş vaziyette. Önce protezi aklıma geldi. Fakat sonra anladım ki ağzındaki küçük el sabunu, çiğnemeye devam ediyor.. Hemen ağzından çıkartmaya başladım, parça, parça olmuş!. Avucuna su aldırtarak, ağzını sabundan temizletmeye uğraştım . Salyalar, köpükler, bir türlü temizlenmek bilmiyor. Fakat, dudakları ve ağzının içi kızarmaya, şişmeye başlamıştı. Ya nefes borusu bundan etkilenir, veya dili şişerse, nefes alamazsa diye düşündüm. Aklıma karbonat geldi. Sanki köpüğü nötralize eder gibi geldi bana. Mutfağa koştum, döndüğümde, temizlemesi için verdiğim kağıt havluyu ağzına sokmuş buldum. Sanki çocuk gibiydi. Çıkarttırdım. Karbonat ise büsbütün ağzının köpürmesini arttırdı.
Cumartesi günüydü. GATA, Acil servise telefon ettim, durumu anlattım. ?Getirin' dediler. Hava çok soğuktu. Park yerindeki arabaya gidinceye kadar üşüdük. 0930 da Acil Servisteydik.
Doktor, ışıkla ağzını açtırıp baktı. ??İshal şeklinde dışarı çıktı mı?'' diye sordu. Ben de ?'Hayır' ? dedim. Kan aldırdı, tahlile gönderdiler, bir de iğne yapıldı. Kan tahlili neticesi, zehirlenme belirtisi görülmemiş. Doktor, Eşimin kullandığı ilaçlara bakarak, ?'bir sprey yazacağım komutanım'' dedi. Böyle bir hitapla ilk defa karşılaşıyordum. Biz emekliler için doktorlar böyle ? komutanım' ifadesi kullanmazlardı. Anlaşılan doktor yedek subaylık hizmetini yapıyordu. Reçete yazarken bir doktor daha geldi. Daha kıdemliydi veya muvazzaftı. . Alerji ile ilgili bir hap da o ilave ettirdi.
Nöbetçi eczaneden, Bilgisayar bağlantısını beklemek suretiyle, ilaçları alıp gelmemiz saat 1330 u buldu. Yemek yiyememeğini düşünerek, muzlu süt yaptım, zorlukla yedirdim. Zorlukla diyorum, geçekten kaşıkla yedirirken ıstırap çekiyordu.
Gün geçtikçe dudağının şişi indi ama ağzının iç tarafının kırmızılığı uzun süre devam etti.