10 Kasım
Beklemedim sevmenizi.
Minnet duygusu mu haşa.
İstedim ki adımı değil,
fikrimi yüceltsinler arşa.
Toprağımdan değil, arzumdan hatırlayın beni.
Bırakın bu nutukları, saygıya durduğunuz heykelleri.
Bilin ki, ecdanız esaret kaygısından içti şehadet.
Bahsetmeyin vatandan, içinizde hürriyete yoksa muhabbet.
Düşmesin öldüğüm gün saygı diye takviminizden,
batı diyerek kendinizi soyutlayacaksanız kavminizden,
Açılacaksa namerde bilmem hangi bahaneyle kol,
vicdanınıza nasıl kolay gelir bu hezimet dolu yol.
Dinsiz diyin, hadsiz diyin, diyin daha nice iftira.
Beni benden iyi bilir ya, elbet Hüda.
Ayaklarınıza zincir vurmak, hangi hadsize curet.
Hatırlayın, damarlarınız da dolaşırdı o meşhur kudret.
Ey gönlüm, olduğun yerde sen rahat et,
Milletine zulmedip, güler mi sandın namert . . .