108 Mısrada Bir "ben"

ölümlerden ölüm seçeceğiz birgün
yanlışlar o zaman ağırlaşacak
doğrular kaderimize hız kaynağı olacak
soyumuza ulaşacak evlatların acısı

gözlerimiz kurtlandığında o gün
kanımız zehirleşinceye kadar
adımız kalana kadar künyemizde
yazacağız sırat'a yazılmamış tüm olanları

terbiyemiz saman alevine dönüştüğünde
tütecek olanlar yine bizleriz
karakterimizin ağırlığınca düşeriz toprağa
hafifliğince yaşarız türkülerimizi

son bulduğunda sigaramız
ciğerlerimiz nefes bulduğunda
altından bozma, yamalı kalplerde olacağız
kırkı geçmeden gülüşlerimizin

yine o gün,
donacak olan bizler anılarda
dört yapraklı goncalarla uğurlanacağız
diken üstünde öleceğiz
diken...

türlü vaziyetlerle örseleyecekler feryatlarımızı
ve ikindide
gırtlağımıza kadar sevaba batmışlığımız karşılayacak bizi
evvel zaman içinde kalbura urayan bizler,
taşlardan ağır tüğlerden hafif olacağız

dost arasından kopardığımız yaralar
gül gül, deste deste koparacak içimizi
konduğunda bir kanata güvercin
anamdan emdiğim süt burnumdan boşalacak toprağa
seyre dalarken kızılsız akşamları

...
sonbahar mıydı o gün?
hatta kış olmalı o gün!
lütfen kış olsun.

ecele tokatını basmışken sevinçlerim
yanında kalacaklar olacak
olmayanalar arşa ulaşacaklar teker teker

ince ince dizeler yazılacak deftere
şiirim olacak günahlarla sevablarım
boş kağıtlarda bulacağız benliklerimizi
yaldızlı ve boş sokakların cinayetleri açıktır
sonra
ufak ufak sıyrılacak ruh bedenden

olması gerekn şeylerin adı iyilik yapmak olacak
güneş gözlerimiz gibi doğmayacak
sırılsıklam olmayacak yağmurlar
ecdadım üşüyecek kefeninde

gitmeler olacak bir de
bu gün, belki de dündü bu "gitme" olayı
biteceğiz işte sessiz çığlıklarda
köpekleşeceğiz, anlamayacaklar bizleri
hırçn hırçın içimizde kalacak yapmak isteyip de yapamadıklarımız
saldırgan bir kurdun ağzındaki salyada öleceğiz...

platonik nefesler alacak yerimi
yaşamak isteyen fakat yaşayamayan olanları
evlatlar ki
semada yıldırım olacaklar teker teker, damla damla

boş beyaz duvarlardan aşağıya doğru
işte o zaman ya da o gün müydü?
yüzlerimiz yanıyorken utançtan, yiğitçe ağlayacağız
ölümce konuşacak ve dikileceğiz sırtüstü

nur yüzlü dedelerin yitik sakalları ağaracak
sevemedim onları hiç
sevmiştim önceleri ölmekle tanışmadan önce,
her düşlediğimde onları
soluğumu her köşeye bıraktığımda
içinde gözyaşlarımın da kaynadığı bir dünya hevesiyle yanıp tutuşuyorum..

yaşıyorum yosunlarını hayatımın şimdi..

başına doğru vardığımızda hayatın kaç kere keşkelerimiz gelecek aklımıza
anılar tüm ciddiyetini bozmuş olacak
ellerimde bir avuç dua kalacak gelecekten gecelerime doğru

ayı sömürecek o ara çınar yaprakları
uzunundan doğru asfalt yapışacak tüm sıcaklığı ile samimiliği ile topuklarıma
yüreğim bilmezden gelecek
asfalt sıcaklığının acısı içinde

her şafakta gözlerim gibi olacak ten
ve binlerce kez doğacağım annemden
sepet sepet, kıyım kıyım annem utanmadan beni insanların eline
nehirler bir kere daha akacak doğumların üzerine

günler seçeceğiz ölümler gibi yıllardan
çocukça ağlayacağız her kırbaç yediğimizde babamızdan
hiçbir masumluğun yüzlerde erimeyen, katılaşmış buz taneleri olacağız sıcacık

yeni yerler bulacağız adımıza
kimimiz oraya kimsizliğimiz buraya savrulacak
kaybolmak gerekir ya bazen yeni yerler bulmak için
varımsallığımız ona benzeyecek işte
alacağız başlarımızı ipler arasına kaybolacağız o ara öylesine
zamansız yağmurlara gebe kalacak toprak
giysili sevişmeler dolduracak açlığın yerini
akşamları ölmek katı katı sırıtıp haram olacak bize
o zaman geceyi ikindi, sabah kılacak

ayak adımlarımızdan kurduğumuz cesaret olacağız hayatın karşısında
ayaklarımızın bittiği yerde başkalayacak korkaklığımız ona göre
geleceğe doğru selamlar verilecek ve...
kirli kirli olmayacaağız dün gibi
her "bundan sonra" deyişelr çürütecek günahlarımızı
biz öyle sanacağız...

son saatırlarda kanaya kanaya açılan yarada
ağaçlar insanlığa sarkacak
yollar insanlığa uzayacak
balkonlar insanlığa doğru sarkacak meraklı bir çocuk sarkması gibi,,,
birlikte olacağız birgün
yanlışlıklar o zaman ağırlaşacak
doğrular kaderimize hız kaynağı olacak
eey insanlık!
ölümelerden ölüm seçeceğiz
gönüllerden ödül alamadan önce...


27 . 01 . 08

27 Ağustos 2008 36 şiiri var.
Yorumlar