2008 / Doğum Günü Galası
Bu yıl sahneden inmek bilmeyen Ağustosu,
Daha ilk adımında bir hışımla gönderiveren Eylül,
Spot ışıkların altında görseniz ne kadar da ihtişamlıydı..
Şaşkın bakışlarla
özlediğimiz tavrını hayranlıkla izlerken bizler
O eteklerini tuta tuta tüm kibarlığınca,
Üzerini şımarık gülücüklerinin örttüğü
Cazibeli tebessümler dağıtıyordu etrafına..
(Ki cazibesini eylülkeş bizlerin, kayıtsız şartsız sevgisi oluşturuyordu)
Bu yıl kuğu gibiydi yine sahnede...
Sarı sıcağın buz mavisi ile sarmalandığı
bir elbise hazırlamıştı modacısı
Yazın son yeşilleri ile hazan yapraklarının
ahenkli kucaklaşmaları süslüyordu etek uçlarını
Göğüs dekoltesinde
2008 karat venüs yıldızı parlıyordu
-sponsoru imzalı-
Boynunda güzellik kraliçesi Ra-
(ve izleyenlere basan ateş
dünya üzerinde kuraklığa neden oluyordu :)
Pembelerin,yeşillerin
Morların mavilerin parlaklığı
hafifçe alınmıştı
İpeksi teninde tül kadar duru
-Evet tekrarlıyorum-
Bu yıl sahnede Eylül,
zarif bir kuğuydu-
Kostümü upuzun
yerlere kadardı..
-yerle bir olmuş yüreklere tutunacak daldı-
çapraşık ruhlar
çarpıldıkça birbirine
tükenmişlikler zorla gizleniyordu
eteğinin altında,
Garibim Eylül,
Çoğaldıkça ayrılıklar
daha bir kabarıyordu
İki basamak kala vedasına,
Eteklerini zaptetmesi güçleştikçe Eylül'ün
gördüm-
tüm benliği
doğumu yaklaşan anne kadar huzursuzdu-
izleyenler merakta..
izleyenler şaşkın..
2. bölüm
Ey sahibim!
Ey lülelerinden özgüven süzülen Eylül..
Bilsen şu yürek için
ne çok şeysin sen..
Gitmene iki kala
Evet bir gül bıraktın alelacele
Göz kırptın bana-
(ya da öyle geldi)
Gülümseyebildiğim ilk hazanımı kucağıma bıraktın sandım
renklendirdin yüzümü..
gülücüklerim taştı yaşamımdan
ilk kez sevincimden ağladım-
herkes mutlanıyordu mutluluğumu sobeledikçe
Çiçeklerle donanan saçlarımda taç yapraklar
Mevsim bahçesinde kuruyup ezilenlerden ilk kez bu kadar farklıydı..
Bu yıl başkaydı..
Mevsimin hazan sancılarıyla ayrılıkları doğurması gerekli bu vakitlerde
Sayende itiraz edebilişlerim vardı ya hani gözyaşlarına!
Gülüşlerim gelmişti ye geriye?
Ve ben doğanın akışına rest çekiyordum ya hani yıllar sonra?
Anladım-
Sen o gül ile beni
zamansızlığın ortasında,
kıskanıp bencilliğin ile
varisin ilan etmiştin...
Zoruna gitmişti sen şişerken benim güzelliğim..
Bugün de,
Ekime devretmene bir kala sahnedeki yerini
Bu denli kıvrandırışın beni,
Ondan..
Ondan,
Gitmeden evvel
İçime yerleştirdiğin bu daral
Yine yapmıştın yapacağını
Çalım atmıştın mutluluğuma..
Yerden kalkmasını yeni öğrenen birinin
Acemiliğinden faydalanıp,
biriktiremediğin tüm ayrılıklara evsahibi seçmiştin sen beni...
oysa yerinde olmaya bu denli hevesli bunca kişi varken,
neden beni seçmiştin ki??
Üstelik ne venüsünde ne kostümünde gözüm varken benim..
benim ayrılıklarım bunca yıldır bana yeterken?
ha Eylül?
Bir güncük yaa
Sadece bir güncük!
doğum günümün başından sonuna kadarcık bari
gülebilmek benim de hakkım değil miydi?
...
Bu yaptığın fazla değil miydi?
...
ama merak etme..
Küsmüyorum sana-
tekrar yüzyüze bakacağız ne de olsa
Kızmıyorum da..
Ama ..
Aşk olsun sana be Eylül!
Vallahi Aşk olsun...
aşk olsun da,
Aşkını alınca elinden fırtınası Ekim'in......
ne çektiğimi daha iyi anlayabilmen için
AŞK OLSUN işte SANA EYLÜL;
AŞK OLSUN !!
yüreğine sağlık ceyda abla...2009 eylülde bir hoşgeldin şiiri bekleriz artık senden...👍😙
aşkın külkedisi...
bir o kadar öykü içinde şiirinle birde eylül sende ne kaldı geriye ekim gelecekse üstüne fırtınalar asılsın havana kasım bassın tabiyatıyla sen kal orada gönlünden gitmesin sıcaklığıyla sevgi yaşasın sen var oldukça...
kaleminin izindeyim...
Efkar bastı iyice. Güzel bir anlatım.Teşekkürelr.Tebrikler
Olsun be Ceyda'cığım👍
Her şeyin en güzeli seninle olsun, kutluyorum...
Ceyda başkan
Eylüle sen Aşk olsun diyorsan Aşk olsun Eylüle ..
Bende aşık oluyorum senin yazı ve şiirlerine dalıp gidiyor insan okurken...
İzmir'in en duygusal kadını ..
Sevgiyle kal ..
gene gelicem :)) ama bu defa 3700 kişiyle :))