3 Boyutlu Erguvani Şiir Müsveddesi
(bilirim, kalmayı beceremeyenlerdir aslında gitmelerin tutsağı, o yüzden kalarak hep ben gitmişimdir, yaşanmışlıkların mirası, kahrolası düş kırıklıklarının ardından beklenenleri sayıklamışımdır susarak. kimsenin sahiplenmediği suç yüklü pişmanlıklar gibi, adım adım çizilen gidişlerin şımarıklığında çoğalan betimsiz umutlar damıtmışımdır alaca karanlıklarımda. yine içimin dinginleştiği anların çatılırken kaşları, hayâsız kinayeler, sözsüz azarlar topluyorum, kanatları kırık, kesik başlı beyaz güvercinlerin tünediği mısralarımdan...
bir yudumda içilmiş hayat yorgunuyum ben, zifiri bir yürek kaybettim gidenleri dönmeyen bir hasret limanında. yüreğimin avlusuna çatılmış idam sehpasında, sonuma gizli bir düğüm atılsın istiyorum artık. kır düğünleri gibi düşlerimin yeşilinde çocuklar oynaşsın, ellerindeki oyuncak notaların rüyasal mütevazılığında gülücükleri havalansın. inananı olmayan bir mut mitosu yazılsın, tütün sarısı yüreğime, gerçeklerin yağmur kokulu mavisiyle.)
dur biraz, aşma hemen
bekle yüreğimin eşiğinde
günlere böl gelişini adım adım
ve
muştulu gelişinin düğününe sığacak ne varsa
hepsini betimleyecek
ezberlerimi külliyen bozacak
bir önsöz yaz, yüreğimin çeperine
diksiyonunu duru
açık vurgunun çıkaklarına benzeştir
yürek dilinin çığırtkan suskunluğunu
kahramanı öksüz bir çocuk romanından uyarlanmış
saçları başak sarısı, bir ben yarat
beyazına sevda değmiş
bulutlardan mamul bir pencere aç gözlerime
perdelerinden koyu mavi okyanuslar dökülsün
yüzümü yeni doğmuş yıldızlarla beze
sevda yanığı lekeli göğsüme
bekleyişlerle yeniden yeşeren
kurumuş bir sap karanfil iliştir
düşür beni yeniden
yüreğimin nemli çoraklığına
ama unutma!
erguvani şiir müsveddeleri vurulurken mevzilerimde
mısraları soğuk teselli, bir şiir dillenirken kalemimde
sus vur dudaklarına, set çek sözcüklerine
inmeli solumdaki direniş militanlaşırken
ötele kendini kendinden
egolarının paranoyasını boğup benliginde
sus, sadece sus
ve unutma!
bazen konuşmak intiharıdır sözcüklerin
işte o zaman, sadece sen sessizligimi dinle
Utku Aksu... 10. 05. 2012... Detmold
Işın bey, Mert bey ve Ahmet bey; fazla yorum kalabalığı yapmamak için, özürle yorumlarınıza topluca yanıt veriyorum, umarım bağışlanırım. Keşke her yorumun altına ayrıca yanıt verme olanağı veren bir uygulama olsaydı. Benim şiirde herhangi bir iddiam yok, sadece şiiri sevdiğim için yazıyorum elimden geldiğince. Övgü içeren yorumlarınız için de yürekten teşekkürler.
Sessizlik de çok şey anlatacaktır çoğu kere sevdanın yolları her ne kadar dikenli çetrefilli olsalar da...👑
Utku Aksu kayda değer ve güzel şiirler ile çıkıyor okurların karşısına...👍
Yürekten tebrikler...
Çok çok özel ve güzel bir şiir idi. Gerçekten çok sevdim ve beğendim Utku bey. Hem anlatımın güçlülüğü, hem şiirsel bezenmişlikleriyle çok çok özel ve güzeldi. Sevgiler.😙👑ud83cudfbb😏👍
"bazen konuşmak intiharıdır sözcüklerin..."
Şiir hepten arayıştır sevgili Utku. Kelimelerin anlamdan anlama girdiği s/onsuzlukta neler bulabiliriz!
Ne demiş Şair;
"Baki kalan bu kubbede bir hoş sada imiş..."
Yolumuz budur.
Durulmaya😡
Kularım...
Karanlık sıgıntısı geceye aydınlık bir merhaba Filiz. Bir aralar şiire farklı bir boyut ekleme takıntım vardı, ya da şiirde farklı bir boyuta ulaşma da denebilir. Değişik kalibrelerde, farklı anlatım pencereleri açmaya çalışmıştım. Ben bazen böyle deli deli şeyler arayışına girerim. Amacım şiire derinlik kazandırmaktı da denebilir. Fakat düşündüğümle ulaştığım sonuç örtüşmeyince vaz geçtim. Bu şiirde onlardan biri, aslında bu şiir, oldukça uzun bir şiir, ben sadece son bölümünü aldım. Malum uzun şiirler pek itibar görmüyor. O zamanlar, eğer ben yazdığım şiirileri sonuna kadar okutamıyorsam yazmamın bir anlamı yok diye düşünürdüm. Uzunluk mu, genişlik mi, derinlik mi? İşte üç boyut. Sevgimle sevgili Filiz. Söz söze yeniden görüşmek dileğimle. Güzel yorum için teşekkürler...