Acılarımı Güneşli Sabahlara Dağıttım
gülüşlerini hatırladım
çoğu kez yol yolaklarda yüzümün teniyle
onuda avucumun içiyle gözlerine sürerdim
sen g/itmeden önce süzüşlerini
sen gitmeden bakışınla gülüşüne kaldım
acıya gülümseyişini düşünür düşümle berdoş gönlüme tutunurdum
düşünür gönül sarhoşuyla sessiz kaldırımlarda avare gezindim
sokak diplerinde yatan kimsesizliği beni acıtandı
ve sonra kutu bir köşede yatardım geceler boyu...
günlerce düşümde s/akladığım biriktirdiğim acı tatlı anılarımı
acılarımı dağıtırdım gündüzlü sabahın ayazlarına
her vakit özlerken üzerime yumalanmış yaklaşan bulutlar
elimde yanan cigara dumanı birleşince gözlerim yaşlanır göz gözü görmezdi
nefes nefese kayboluşlarımla
her vakit özlediğim vakitler bir mendil bile kar etmezdi dökülen yaşlarıma
akan damlalar saymaya kalksam hasret gibiydi düşünüşleri
biriktirdiğim yürek sesimle ağzımı bıçak açmayan sözlerim
yüreğe dökülürdü bir bir gönül nameleri
nazlı nazlı işlesem nakış gibiydi bir öykünün yağmuru
nakış nakış dökülen o sözler her harfi bir dıramdı yürek selimde
ve sözcükler doldurdum heybeme taşınca uçurumlu kıyılara kaldık
sonrası bir süvariye binmiş atlı gibi dört nala koşuyordu
yollar dağlar bana bahardı
selamın aşkına gelişin
gülüşlerin hasretimdi gözlerinde kalan her gözyaşın
gönlüme acıyan dertlerime bir heybe dolusu gülüş topladım
dinmeyen yüreğimin acıyan fidanlarına serptim
her yeni doğan sabahı güneşli günlere
güneşli sabahlara dağıttım acılarımı
23*12*12*Karataş*