Acının Ayrıştırılmış Hali
Dediler ki;
canı acıyanlardansın...
Dedim ki; hayır!
canı hala acıyanlardanım...
Her ölüm
bir gün alışkanlık yapar biliyorum;
bir yıl, iki yıl, üç yıl, üç gün...
Unutmak insana acı verir
ben hiç hediye verenini görmedim zaten...
Aşkın bir yüzü de acıdır
ben ne zaman tura desem,
acı gelir...
Gidenin yerini
doldurmak zordur
bir kere ciğerlerine
çekmişsindir onun kokusunu,
ben her sigara dumanında
dışarı bırakıyorum...
Belki yaşamak gelmez içinden
çünkü yaşayacaklarından korka bilirsin...
uzaklarda sana sallanan
bir el görmek istersin,
herkes sana sırtını dönmüşken...
Her gün
aynı biçimde sevdiğin kadını,
bir gün farklı bir biçimde seve bilirsin;
aldatılmak gibi,
aldatmak gibi...
Bir gün içtiğin sigaranın
markasını değiştire bilirsin,
hayatında yapa bildiğin
en fazla yenilik bu ya...
oysa ki çektiğin her bir nefes
hep ona...
İçinden ne yalnızlıklar geçecek
ört-bas sakladığın anılar,
uzun süredir görülmemiş dostlar
hepsi sana onu hatırlatacak...
Elinden fazla bir şey gelmez
geçmişi geçirmek için...
bazı yaralar derin,
bazı yaralar merhemlik
ama bir yerden unutmaya başlamalısın
unutmak zaman alır,
unutmak zamanını da alır...
Her ayrılık sonrası
unutma faslında
ne kötü değil mi
en güzel anılar ağlatır adamı...
ölmek de bu benzer
bir daha yaşayamamak gibi...
'Cümleler anlamını yitirdiğinde
sen yine dönmeyeceksin biliyorum,
bu yüzden öldüğümü yazıyorum...'