Açlığım Dokların Doymazlığı
Yaşamın rengi var yok ararken acılara gülüşlerimi sardım
sevgiye tutundum acıların rengi yokken
hüzünler yürek yakar sevinç gözyaşları varken
acılara bir bakın aynı gözyaşı bakar
yaşamın rengi yoksa sevginin rengi bir avuç gülüş
ağlamayın analar
bakmayın güldüğüme gülerken içim ağlarken
düşürüm ekmeksız sokakta dolaşan kimsesiz coukları
acıların kederi değil doymayan dokların doymazlığına
dargın kırgın kızgınım işte para pul dağıtırken
onlar unutulmuş yok sayışlara
rüyalar gerçek uyur içimizde
rüyaların gölgesinde
bazen acı bazende gülüşlerin yansır
bazen kaderime küserim yokluk varlık içinde
suskunluğum kimsesiz insanları düşünürüm
düşümün rengidir seni nasıl sevdiğim
bir unutabilsem rengini
unutmuyorum unutamıyorum
sevginin renkliliğinden
rengini açtım gözlerimin renginden
ve yaşam içinde görsem
o beni bağlıyor
sessizce o beni kilitledi kendi içinde
demir kapı kilidi şifreli yüreğimle
çağlarım yürek selimle
ve ölüm
ölüm duyulsa
sen saklımda hüzün bağları
dolaşırım gülüşlerinle sevinçlerinle aşkınla yaşamaya
ölümüne sevda yemin biçilen kederin
yokluğun başka hüzün varlığın başka kedere çaldığı vakit
yine düşünürüm uzakta yallnızlığına dalar giderim
giderken yollarda kalır düşlerim
pınarda akan suyun berraklığı kadar pak temiz
gözlerimin mihenk taşı bir ömüre kalan
yetmiyor
b/akıyorum
sonsuzluğa uçuyorum
sevdamın yaşanır olması
doymayan dokluğu var olan zamanlarda
açlığım dokların doymazlığı duyulmaz sesimizi
gözler yalan söylemede yalan oldu sevdamın gözyaşı
aşkın gözyaşı açlığın gözyaşı aynı kanar
yanar alevlerin içinde küller rüzgara savrulur
aynı bakar gözyaşı damlası
rengi aynı görünür damla damla gözyaşları
açıları düşünürken dokların doymazlığına bakar hüzünler yakarım
22*07*13*Karataş*