Acun Baba
Öylesine yüce ki, şu gök bakır;
-istesen, kutsar seni acun;
-istersen, yüzüne tükür!
Hani, derler ya; ?içinde iki kök vardır bir denklemin',
Ne zamanki çözer onu kafan, derman bulur;
İşte, o zaman derdin, tam takır!
Şifayı bırakansa iflah olmaz; kovası kevgir kalır;
-kuyusuna düşer hep ikilemin.
Daha binerken sorar, sırtına; ?bu ne dünya, kardeşim!?,
-bilmez ki ahvâl-i şerait kötü; sırp sındığı!
-?ya kırk katır; ya da kırk satır' bildiği,
Padişah olmuş ?elin artığı',
-gıdığı sarkar!
Aman, tekerine taş koyma;
-çemberlitaş'a kır!
-yoksa, fizan'a sürer Kâsım Paşa,
-bayağı ciddi bu işler,
Ha, şimşeği çakar yüzüne;
-sektirmeden sayıver bu defa çanları,
Ha, nevrin döner dairede, boğaz tokluğu!
-lâhmacunu kim yer?
Dünyayı yıkarlar başına,
- meselenin ağını, göğünü harman eder
-ağulu şuruptur zaten her öğünü, eli mahkûm;
-mesir macunu da dişini söker hep,
Her işe memur, her şeye maydanoz sanki;
-şamar oğlanı!
İşler terse sarınca, ayağa düşer her fakir;
Tek çıkar yol; sanki yatır!
Ha, sanma ki; elin ağzı ballı,
-külliyen zifir; şerbeti geveler hepsi,
Haddini aşar,
-diline dolar ya lafı; bildiği en iyi şey;
-yağlı zikir!
Torba ile hibe edilir ya elâleme, şu akıl;
Bana gelince hep, ?nur yağar bit pazarına?;
-?yarabbi şükür!?
18-19.09.2009