Ada Öyküsüne Yakamoz
.......'belki de ellerimizle çözdük palamarları iskeleden
.......suçu fırtınalara attık..'
I
dönümsüz korkularda
açıldık isimsiz adalarına öykülerin
ve sevgiye kucak açar gibi
- bu karanlık sularda -
kucak açtık yeni fırtınalara.
II
ruhlarımızda
sakin bir deniz özlemi.
diner bir gün fırtınalar demiştin
demiştin di ? mi?
III
gözlerde, yaşanan bir gece öncesi
bin yıllık masallar
ve bu masalların
binlerce yıl ötesi(nde bir ada var)
IV
yüzer-gezer adalarında yaşayan
korkacakları değil
- ama kaçacak bir şeyleri olan -
karada vurulup
suda boğulamayan
o güzelim insanlar..
her kılıktan
her ırktan
ve tiksinen
farklılıklardan..
V
kaçtıkları şeylere
isim koymayan
ama algılayan
ve bundan kaygılanmayan
isimsiz insanlar..
bir şeyler yok oldukça
belki bir gün
bir gün belki
bir isimleri olacak..
VI
ve ' siz ' leri - nedense -
bir türlü anlayamayan
- küçük sandal, iki kürek ?
beyin ve yürek insanlar..
belki bir gün adalarında
evet, bir gün etraflarında
- ama mutlaka ?
sudan başka bir şeyleri de olacak..
VII
bir çiçek rengi gözlerinde
umulan gelecek ellerinde
çılgınca doğurgan umutlarında
- bir öpücük izi gibi ?
- ama mutlaka ?
olacak..
yok eden şeyler
ve yok edenler
bu gönül gönülelikte
yok olacak
- bir gün mutlaka ?
VIII
tut nabzını bu sancıların bu acıların
ve anlamaya çalış
- yeter ki anlamaya çalış -
paylaşımını
karıncaların..
IX
bak o zaman
bak peş peşe
ne dünyalar doğacak..
ya doğacak
ya kuzgun leşe..
' nisan 97 / köpek öldüren geceleri ve paylaşanlarına.. '
bu şiirinizi de diğerleri gibi zevkle okudum.
tebrikler. sevgiler.
Eski masallardaki o adalar.. Söylencesel... Şimdi bir pervane. Etrafımızda. Bastığımız yerde. Ve çok uzaklarda. Suya inat. Sınırsız sulara başkaldırı. Sahile doğru boynunu bükmüş bir palmiyenin serinleticiliğinde.
Bir gün mutlaka... Suç yüklenmiş fırtınalardan sıyrılarak adalara çıkılacak. Bu ada aynı zamanda toprağın da derinlikleri. Okyanus ufuklarında eski gemi dumanları berrak ışıltara yansıyacak.
Suç yüklü fırtınalarda kurtulup ada sahiline çıktım. Tökezledim, sahilde boğuldum. Yeni bir dünya doğdu. Gülümsedik.
Şiir başlıkları/adları da çağrıda bulunan vitrinler gibidir. "Bir ada öyküsünde şiir yaz bana, içinde yakamozlar da olsun" demek geçti içimden; ikindi vakti çınaraltı kahvelerinde neşeli bir garson gibi.
Yakamoz sözcüğü geçmesin içinde. Dizelerin ruhundan süzülsün yaldızlı ışıltılar, suyun en güzel saydamlığından sözcükler yoluyla gönül gözü ve gönül aklına takılsın, öyle de oldu.
Bir fırtına estirildi, suçların yüklendiği. Fırtınanın bittiği yerde suçlar aklandı mı, yoksa kayalara çarparak dağ yakamozları kırılması mı oldu; böyle düşünmek şu an yarenlik edilen şiirle dostulk kapılarını araladı hemen. Yakamozlandım, iyi geldi.
Ansızın bu an bulunduğun yerin bir seyyah ada olduğu hissine kapılıverdim. Deniz, gökyüzü ve karada adalar geçide durdu. Bu da iyi oldu.
Sakin bir deniz özlemi... Maviye ve fırtınalar sonrası sığınılacak yere karşı huzurlu bir temkinlilik. Yalışlaştırdı.
"diner bir gün fırtınalar demiştin demiştin di â?? mi? "
Bu iki dizede üsteleyen yineleme ne çok sevimli geldi bana bir bilinse. Bu iki dizede sevimli bir yüz ifadesi bulunmakta. Sevimli yüz ifadesini taşıyan baş yana bükülüyor ve diyor ki: "demiştin di mi) Çocuksu, saf, sevimli bir oldulama.
günün şairine ve şiirine tebrikler 🙂🙂
Orhun Bey, haklı ödülünüz için sizi yürekten kutlarım.. Ben olsam sanırım nerdeyse şiirlerinizin tümünü günün şiiri ilan ederim :) Kaleminize hayranlığım bitmez.. sevgilerimle..😙👍