Adaletin Sessiz Çığlıkları
Yağmurlar yağıyor soğuk Nisan akşamında
şehrin soluksuz ışıklarında süzülen suretler
bulutlarla birleşip,karamsı boşluğunu
lirikçe akıtıyordu yeryüzüne.
Şehrin sokakları fahişe gülüşleri ile yağmuru karşılıyor
sokak duvarlarında anlamsız insan suretleri
yavaş yavaş yağmur damlaları ile birleşip
çamurlaşıyordu.
şehrin uzak ucunda sesi derinden gelen
bir aşk senfonisi kendini duyurmaya çalışıyor
senfoninin sesi fahişe gülüşleri bastırıyor
yağmura eşlik edip dans ediyordu.
şehrin duvarlarında karamsı yalnızlıklar
dışarda duyulan romantizm iniltileri
kahkahaların kopuk kopuk geldiği
ve hızla yükseldiği bar köşeleri
duvar kenarlarında yağmurdan kaçan insancıklar
koşarken yağmuru hızlandıran çocuklar.
Evlerin bacalarında sırlaşan ve yağmura karışan dumanlar.
önü kesilmiş tecavüze zorlanan kadın çığlıkları
karanlık ile bütünleşmiş insan vicdanları
bir kocanın dehşetinden kaçmış iktidarın mührü üzerinde olan eş.
Kulakları sağır edercesine
anlamsız belirsiz kahkahalar,çığlıklar,küfürler ve ağlayışlar
sürgünleşen yürekler ve hücrede olan yaşamlar.
şehrin tam ortasında yağmuru çırılçıplak bedeni ile karşılayan
adalet
sırılsıklam vucudunda tüm insanların kiri akıyor
bir elinde kırık olan terazi
gözleri kapalı bir çığlık koparıyor
ama ne duyan var neden gören.
Yalnızlaşan adalet
kahpeleşen düşünceler
ve hücrede olan yaşamlar
kalıyordu bize.
duvar kenarlarında yağmurdan kaçan insancıklar koşarken yağmuru hızlandıran çocuklar.
... YÜREĞİNİZE SAĞLIK