Adı Konmamış Vedalar
Bazı vedaların adı yoktur,
Bir mekânı, bir zamanı,
Bir haberleşme biçimi,
Hatta belki de bir muhatabı dahi olmamıştır.
Bir şarkısı bile çalmamıştır arka planda,
Kaldırım taşlarını sayarken adım adım,
Sen ayrılık acısı tadarsın her mırıldandığın fonda.
Şehrin kalabalığına salarsın ıssızlığını,
Güvercinler giderir yemledikçe efkârını,
Her baktığın bankta bir tek kişi oturur,
Parklardaki menekşeler, mevsiminde bile sana soluktur.
Yağmur durmak üzereyken, dolaştığın sokakta;
Gök kuşağı ararsın binaların arasında.
Çocukluktan başlayıp gençlik yıllarına doğru hafızanı yoklarken,
Beklediğin bir durakta;
Kestiremediğin bir güne, ama hiç unutmadığın bir mevsime takılır aklın,
Yaşın ve siman aynı kalsa da, yüreğin bir sızıyı büyütür;
O an aynaya baksan, gördüğün yaş kırk üç den küçüktür.
Bir ayrılığın içinde bulursun ruhunu,
Hani sorsan kendine; kiminleydi bu veda diye?
Ne bir el vardır bir kez tutulmuş,
Ne bir göz vardır; rengi fark edilecek kadar yakından bakılmış,
Ne de bir kaç kelam kulağına çalınmış,
Veda mıdır? Vedadır
Ama bir elvedası dahi olmamıştır…
Hüzünlüdür vedalar, her vedanın arından derin boşluk, derin bir sızı kaplar yüreği, bedeni ve ruhu... Gidenler de geride kalanlar içinde akılda kalacak olan uzun zaman geçse bile hatıralardır, yad edilir durur zaman zaman. Geriye dönüşü olmayan vedalar ise en hüzünlüsüdür. Şairin dediği gibi ''Dönen yok seferinden.'' Kutlarım içtenlikle...
Hiç unutamadığımız sen'ler mevsimidir o vakit ne güzeldi söylem çokça tebriklerimle şair
Dolu bir anlatım , Güzel Kutlarım Şair.
Tebrik ederim Murat Bey. Yeniden hoş geldiniz. 🧿
Ne güzel bir şiir. Şiirin uslubu okura yakın, sade ve bir o kadar vurucu dizelerle harmanlanmış. Kutluyorum kaleminizi. Sevgiyle.