Adı Konulmamış Ayrılıklar Silsilesi

Ne vakit astım eleğimi ertelenen aşklar üstüne,

Yağmurlar akın etti o zaman çorak yüreğime,

Lambaları bir bir sönen hüzün pencerelerime,

Hapsoluşlarım da ardı ardına muallakta kaldı,

Yıkımlara direnirken yitirilmiş yarınlarım,

Serseri bir ıslığa düştü rengi mahpus aşkım,

Esiri oldum baştan çıkardığım anların,

Lüksün etrafında dönen pervanelerin aksine,

En meczup tebessümler bir bir sustu,

Göğsümde nice eşkıya kurşunu varken,

Kara kalemler de zâhirimi yazmaz oldu,

Pervasızca açmaya başlarken kırmızı güller,

El yazması kelimeler dilimde kaldı tutuklu...



Nereden vurulur insan!

Çok sevdiği yerden mi?

Ya da çok yerdiğinden mi?

Yokluğun rutubetli takviminde saklı kalan,

Yoktan seçmeli yamalı ninnilerde kıyama duran,

Karakışlarda feryat figan ehlini arayan,

Kervanların tozunda oradan oraya savrulan,

Bir sevdaydı benimkisi..

Sevda benden düştüğünden beri,

Yüreğim hep gurbet dünlere,

İçimse hep yanık bugünlere,

Boşuna gezdim durdum âma sokakları,

Vedasına tutulduğum loş koridorları,

Hüznümde biriken şehirlerin kan pıhtıları,

Nedense hâlâ ilk günkü gibi fiyakalı...



Beklemem artık sonbaharı,

Bilirim bir acı rüzgar eser,

Hep bi eksiklik,

Hep bi sessizlik bileklerimi;

Zifiri bedenimi sebepsizce derinden keser,

Bu ayrılıklar hiç bitmeyecek gibi,

Daha ne kadar görebilirim ki en dibi,

Dudaklarda sanki bir parça söz bitimi,

Fısıltılara karışan nakaratların saygı çerçevesi,

Kurak iklimlerin hükümsüz hayal penceresi,

Kurulmuş darağacımın gölgesinde her şey;

Adı konulmamış ayrılıklar silsilesi...

17 Eylül 2024 235 şiiri var.
Beğenenler (10)
Yorumlar (2)
  • 3 ay önce

    Yazık

    Yazık olsun ki

    İnsan en çok değer verdiklerinden vurulur

    Eşkiya kör bir kurşunla

    Adı konulmamış tarih boyunca

    Hükümsüzdür ayrılıklar

    Sadakat adı altında.

    O yüzden suskunlukla sükûnet

    Kaleminiz var olsun hep şair..