Adını Arayan Şiirler 24
Şaşkınlık içindeyim;
Ne kadar çok dosya
Ve ne kadar çok dava bu hakkımda açılan…
Oysa; kendimi bildim bileli
İncindim de…İncitmedim ne bir karıncayı ne de insanı
Kırıldım da… Kırmadım hiçbir kuşun kanadını
Çok tekme yedim de… Düşene tekme vurmadım
Su içen yılana dokunmadım mesela…
Tamam, kabul… İtiraf ediyorum;
Sevmediklerim de oldu; evet
Diktatörleri sevmedim mesela… Halka zulmedenleri
Zorbaları… Kralları…. Savaşları
Ve aklını ve yüreğini ve kalemini satanları
Ve şeytanları ve hatta melekleri falan da sevmedim evet…
Tuttum işçileri sevdim ve ezilenleri… Yoksulları
Dünyanın bütün halklarını ve çocuklarını
Ooh! Ne iyi ettim…
Mütalaasında
“Ne kadar çok düş ne kadar çok şiir, o kadar çok ceza” diyor savcı
Ne desem nafile
Anladım; sabaha karşı saat beşte düşlerimden asacaklar beni
Ya da göz, gez, arpacık
Düşlerimin orta yerine tam isabet
Bir duvarın dibinde kurşuna dizecekler beni…
-Dudaklarımda yarım kalan bir şiirin çığlığı-
Katlime ferman kalemimim kırılmadan önce
“Pişman mısın?
Ne kadar çok düş ne kadar çok şiir, o kadar çok ceza…” diyor hâkim
Son sözüm;
-Bilerek… İsteyerek… Taammüden ve kasten
Tüm kalbim ve bedenimle
Gülmeye… Barışmaya…
Ve insanları sevmeye tam teşebbüs ettim
Pişman değilim…
Suçlamalara karşı şiir ve düş kurma hakkımı kullanacağım…
Mayıs 1984- Eylül 2023