Adını Sen Koy

Bir ses, gıyabında
Sıkışıp kalmışlığın ötesinden düşen o meftun yalnızlığa

Yok artık
Öyle deli sevmeler
Yürürken çürük çarık çakıl taşlarına

Fasıl zamanı kadar kısa ömrün
Hicaz öyküsüne yaslanıp
Ağlamak yok ve içmek nahoş bir aşkın şerefine

Yolmak belki
Son kır çiçeğini sökerken toprağından
İliştirip kokusunu günaha dair

Hesaplaşmak
Dünden önce
Yarından yakın kadar kısa

Son melek ölene dek
İçimden kandilleri üfleyen
Karanlık bir mizahın tebessümlerine öykünerek, gülmek

Kirletip
İki ucunu saf bir değneğin
Yaslanıp kadere yürümek öylece

Cambaz misali
Salınıp söğüt ağaçlarında
Gidişin adını sen koy

Diler ezanla üfle kulağıma
Diler bir duble hüzün

Kaçak bir masalın bitişi kadar kısa
Hiç söylenmemiş ninni kadar mavi iliştir boş bir kundağa


Sadece
Bir ses,gıyabında
Sıkışıp kalmışlığın ötesinden düşen o meftun yalnızlığa...

31 Ekim 2013 942 şiiri var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (1)
  • 11 yıl önce

    Kaçak bir masalın bitişi kadar kısa Hiç söylenmemiş ninni kadar mavi iliştir boş bir kundağa

    seviyorum bu şiirleri

    sevgiyle kalın...