Afet-i Devran ve Cennet Bahçesi
Deli divaneyim, sarılmışım Afet-i dilbere
Misk-i amber kokan bağrına aşkın pençesinde
Mum gibi yüreğim erir, peri sesinin lehçesinde
Gülleri buket yapmış, saklamışsın göğsünde
İzin ver, tadayım cennetin nar meyvesinden
Bu mecnun deli pervanedir, ruh-u revan tenine
İznini ver, kor alev olup bağrında yanayım
Nefesimi divane deli eyledin ılık gül teninle
Dudakların titreyen nefesle cennetten huri
Ey nazlı gonca, izin ver tutayım narin elinden
Ey dilber, kirpiklerin ipek, saçın şaraptan nehir
Bu gece şarap içeyim misk-i amber teninden
Ay şavkında figan nefesine saf nefes olayım
Nazlı güzel, Şir-ü şeker olalım cennetin nuruyla
Mahperim ol nurla yanan meşalenin ateşinde
Elele gönül gönüle sarılalım tenin mehtabına
Kimse bilmesin, duymasın aşkımızın şiddetini
İzin ver, ben kitabın sen nadide şiir ol kalemimde
Meşale eyledim yüreğimi, sarıl kor bağrıma
Yürek yüreğe yanalım aşkın saf ateşinde
Yükselim meleklerin kanatlarında semaya
Bir tek mehtabı ve göğü şahit eyleyelim,…