Afiyetli Çocuk
Sevmenin ne demek olduğunu anlamayacaksın çocuk
Nasıl çözüldüğünü de...
Acıyacak canın belki, sevineceksin belki,
Göreceksin, güleceksin, söyleyeceksin, dinlenmeyeceksin.
Kimi zaman üzüleceksin çocuk,
Gözünü bu saçma sapan dünyaya açtığında,
daha ilk saniyeden ağlatacaklar seni.
Tek bir kişiyi seveceksin önce, karşılıksız, sadece o olduğu için,
anlamadan, düşünmeden, fark bile etmeden,
Seni güldürecek olan da o olacak, ağlatacak olan da.
Yokluğunda ağlayacaksın, varlığında ağlayacaksın.
Derdini anlatamayacaksın.
Sonra büyüdüğünü sanacaksın çocuk.
Kendini bir şey sanacaksın, büyük adam, ağır abi,
Daha sonra anlayacaksın incir çekirdeğini bile doldurmayacak bir varlık olduğunu.
Kavrayacaksın çocuk,
yeniden ağladığını.
Aç bile kalacaksın çocuk,
çünkü bir şey yapamayacaksın yanında onlar olmadan.
Acı çekeceksin, haline acıyacaksın.
Gülecek sonradan, büyük adamlara gideceksin,
kuyruğunu sıkıştırarak.
Büyük adamlar ya onlar,
bakacaklar sana çocuk.
Sadece bakacaklar. Gülecekler, eğlenecekler.
Sinirleneceksin.
Sinirleneceksin.
Sinirleneceksin çocuk.
Patlayacaksın, kokacaksın, dayanamayacaksın, ağrıyacaksın, acıyacaksın,
kör olacaksın, pas tutacaksın, kırılacaksın, sarkacaksın, iğrençleşeceksin.
Tüm halleri yaşayacaksın.
En sonunda da böcekler tarafından yeneceksin çocuk.
İşte o zaman sevmenin ne demek olduğunu anlayacaksın.
Böceklerin ziyafeti olduğunda,
çözeceksin ne demekmiş afiyet.
Afiyet olsun çocuk, sen hayatını bitirdin, hayat seni yok etmeden önce...