Ağladı Su
Hayatın tam orta yerinde gitmeler
Solgun yanağımın Nilüferi
Açılınca gamzeme sarı gülüşler
Kalabalığın teninden düşen günahın eteklerine ağladı su..
Sonra sevmeler
Ağaçları seyrettiğim tepelerden
Unutkan bir tarih yazdı
Yalnızlığa..
-bu yüzden
sustuğum yanmaların sevişgen ayaklarında
sessizliğin çığlığına inandım-
Yüreğimin kırmızı dehlizlerinde dalgalanan
Gün çiçekleri hırpaladı serinliğin hasretini
Gözlerime yansıdı cinnet
Gördüm
Güneşin de kanı avuçlarıma donan.
Duvarlara örülü ölüme sustu
Sesimin korkusu..
Rüzgar dağ başlarında aklıma umudu uçururken
Hangi çiçeği doyuracaktı
Göğsüme yürüyen aşklardan
Kar yağıyor bulut rengi
Vakitlerin düğümlü sarmaşığında
Kaç körü birden öldürdü zaman
Bencil yasaklara
Büyümemiş çocuklar gibi
Eksik kaldı bir yanımın nezleli burnu
Oysa koşan terlemeler soymalıydı yüzümü
Gözyaşı kuraklığında hüzün
Nefessiz
Güneşsiz
Dur,
Dur biraz
Karanlığa doğan uçurum
Tarihlerden uzak bir ateş
Aydınlatmakta beni
Dilsiz acıların ucunda
Siyah zamanlara uyanıp
Bir şeyler anlatmakta
Kamçılı akşamlarda masallar
Ay gibi üzerime gelmeden
Gitmeliyim,gitmelerden
Kullanılmamış baharlarım var benim