Ağlak Sonbahar
doludizgin
yaşlı gövde tarumar
aşk kazındı sarsak kollara
serçeler kirletti uçan dalları
zırıl zırıl kırk yıllık koca çınar
delişmen
tepindi minik taylar
yüzü asıldı çiçekli halıların
kahveye çaldı sonbahar
nikahı vardı deli boran rüzgarın
yaslı gelin
çıkardı sandığından kuru gülleri
boyuna gerdanlık beyaz papatya
limonata hüzün akan dereler
kollara takıldı gazel bileklik
?yüksek yüksek tepelere?
?villalar kuruldu?
yeşilin son demi sit alanları
evlek evlek biçildi emekler
ağlak dilinde yaslı sonbahar
eziliyorsun
üzüm bağlarında şıra gözyaşın
zengin mezelerine tadımlık dilin
şarap mahseni'nde başın ezilir
ezildikçe tanelerin terinden
diziliyorsun
inci gibi dal boylarına
saçlarında sırma varaklar
eteklerin dökülür tül kanatlara
salındıkça endamın yürek geçirir
29.10.2009
karşılıyor bizi hazanın son demleri yakında kocakarı soğukları hazırlıksız yakalar
hüzün boynu bükük sonbahar sanki ilk gelişi gibi ağlak ve nazlı gelin sarı tüllerden
"yüksek yüksek tepelere" "villalar kuruldu" yeşilin son demi sit alanları evlek evlek biçildi emekler ağlak dilinde yaslı sonbahar
hemi de o villaların biri benim be şair... göz değme/yaz.....ma........
yaz/Ma şakası bir yana toplumsallığını kutluyorum.
okutan içli dopdolu bir eserdi gene adaşım gönül kalemin hiç susmasın sayfandan hep haz alarak ayrılıyorum kutlarım başarılı kalemin hep yazsın saygılarımla
Seçkin sözleriyle ve etkileyici sesiyle doyurucu bir şiir. Hüznün de estetiği olurmuş. Özel acılı. Kutluyorum.
yüreğine sağlık abim yine çok güzeldi
👍👍👍👍👍👍👍👍👍👍
çınarı da ağlattın ya Ali pes sırada ne var.Yakalayışlarına hayran olmamak elde değil şiir içinde yağmurlu bir sonbahar. saygılar