Ağlarken Kurtuluşun Gülüşünde
Kömür karası gözlerin
senin de kaderin karaymış
deme ki dilin karası yoksulun yarası
her şeyin kadere bağlamış ölümün karası
beyinsiz şeytan ulema sefası demi devran kurması
açlığın vebali kader yazgısına kazılan elmas karası kaderin
yoksulluğun kaderine yazılmış
dürzilerin bin kere yüz y/arası
ölümün merhametine düşen beylerin iki yüz karası
karası silinmez yazgının bey sefası sürermiş
bu gun acıyan gözyaşım sel gibi
ağlasam haykırsam ölüme bin defa
korksa ölüm iki yüzlerden yine doymaz bunların kar sevdası
ölüm korksun desem göçük altında
bir ömür biter acıyan sol yanım çıkar yorgun umutlar
alışmak zor be gülüm
bırak acılarınla gülümse
sen candan ölüme meydan okursun
yoksulluğun yaşasın beylerin sevki sefası
yüzün hüzündü ağlayan yüreklere ateş düşer yorgun gerçeklere
çadırımda yok artık tahtalı köye gideceğim her gelen ölümlerle
takvimde ayın on dördü yazılıydı
maden ocağı kanlar içinde derya gölü
bir hüzün sarsın bin umuda kanat açtığında
ben bin kez ölüyorum
bin kez de zalime öfkeli yüreğim
düşlerin yok oluşunla anneler çocuklar ç/ağlasın
umutlar kesildi tüm yurduma yürekler suskun yollarda
senin adın neydi herkes öğrendi
Soma kader değil katliamın adı gerçeğin sesi
ülken maden ocağı adından hatırlarım seni
ayni ölüm gibi rengi beyazdı
yüzlere hüzün gözler yağmur seli
karalar kapladı tüm yurdumun yeşillikleri
kan kırmızısı toprakların rengi kan kokuyordu
karları uğruna ölüm tarlaları kazıldı yazgılarına
yer altında derin nefesler kesildi kan uykusu
ölüm yürüdü
çam sakızı çoban armağanı
ölüm güzel olunca iki yüzlü kan emicilerin neşesi kaçtı
kaybedecek ne kaldı
ezilen yoksulun umuttan başka
bir tek cesareti birde gözyaşları
bir tabut içinde milyonlara hüzün dağıttı
denk düştü tüm mezar çukurları
denk geliyor ölüm göz yaşlarına
ağlıyor son kez yavrular eş dost düşman b/akıyor
bizimde günü gelsede artık kaybedecek ne kaldı
onurdu onu da satan satana
artık korkmak yoktu
kaybedecek ne kaldı kazanacak bir dünya
tanırım ölümün adını
sen bilmezsin
ölümün ardında çoşan yüreklerin gözyaşından
saltanat sürenlerin kara yüzlerin ağlayan annelerin acı sesinden
tetbir allahınsa söz şeref kimin ağzında karlarıyla
kuşan dilleri kırılmış yüreksizlerin kanına
kirli ruhun saltanat bekçileri kimin umrunda
çıkarcılığın kiri bulaştıysa beyinlerin beyanlarında
daha kaç ölüm yaşasa da hiç umrunda olmayan
can düşmanı saltanat uşakların deminde
kan emiyor hep demi devran peşinde
gözlerim yurdumun insanı bak
senin değerin adı da ölüm biçilen yer
değerin ölçüsü ölümün kucağında toplandı
gözlerim sana çağlarken kurtuluşun gülüşünde
ağlarken gülüşün kurtuluşun...
15*05*14
ben bin kez ölüyorum bin kez de zalime öfkeli yüreğim düşlerin yok oluşunla anneler çocuklar ç/ağlasın umutlar kesildi tüm yurduma yürekler suskun yollarda😙😙
uzun soluklu su gibi bir şiir okudum kaleminizden yüreğinize kaleminize sağlık..😙👍