Ağlar/lar
Serin bir haziran akşamı
Dökülür dilimden kelimeler
Soğuk bir eylül akşamı
Yağar yağmurlar
Ve yapraklar
Hangimiz için ağladılar
Bir kıyamet ki hicran
Hani unuturdu ikimizi zaman
Vakit ki ilerlemek bilmeyen bir an
Hangimizi yargılardı bu vicdan
Şafağın kızıllığında umutlar
Nereye gittiler
Gider umutlarım gider mecalsiz
sokaklar ıssız, caddeler dilsiz
Gidişin. önünde şapka çıkarır gibi eşsiz
Bir deprem ki yüreğimde emsalsiz
Peki ya gözlerin, bakmak için vardılar
Şimdi nereye bakarlar..