Ağlıyorum Seni
ağlıyorum seni,
böyle şarkılar jilet kesildiğinden beri,
gidişinin muhakkak bir gerekçesi vardır diye düşünüyorum,
kendimi ikna ediyorum;
"olabilir yani, insan ölebilir
hatta bir süre nefes almaya devam edebilir,
kalbi atabilir, konuşabilir bile"...
ama en çok susar...
seni ağlıyorum, hem de fazlasıyla
sigarayı tersinden yaktığım zamanlar da oluyor bazen, ne yaptığımı bilmiyorum.
"o da beni seviyor" diyip, ağzımdan çıkanı kulağım duymuyor mesela.
Sen gideli iş başa düştü anlayacağın;
unut hatırla, unut hatırla, unut hatırla...
ben çok ağlıyorum seni, en çokta geceleri
vardır diye kendince gitmiş olmasının sebebleri diyerek,
kendimi ikna ediyorum;
"bazı ölüler gözlerini yummayabilir,
hatta bakabilir koyup başını yastığa odanın tavanına,
olur olmadık hayallere bile dalabilir..."
ne tuhaf ama...
bazı mısraların içinde p*ç kalabiliyor kelimeler, o kadar sahipsiz
o kadar terkedilmiş ve kime ait olduğu meçhul,
o kadar belirsiz...
çok ağlıyorum seni, hem de çok
dudaklarıma değince çay bardağının ılık teni, sen geliyorsun hemen aklıma.
"ağzımın tadı kaçıyor" diyeceğim ama, yürüyüp ardına bile bakmadan çekip gitmiş olduğunu hatırlıyorum, gözlerime çok şey kaçıyor bir anda...
anlıyorum seni aslında, hem de çok iyi anlıyorum;
sevmek yetmeyebiliyor bazı insanlara...
muhteşemdi... yürek acısı,gerçek sevgi,verdiğini alamayan gerçek aşık bu kadar anlamlı döker içini mısralara/harflere çok beğendim saygılar