Agora
bir gitmedir gidiyor
hüküm giymiş pranga boyunlarda
bir dönmedir dönüyor
ilk baharında sargın yanar yürek aşklara
bir itmedir dalgın bakışlara hasret
buluşmalarda tekin haset
ibret yirminci asırda bile yok sayılmakta
ayak altında
İzmir agorasında geçmişin gölgesi dolaşmakta
insana dair ne varsa taş bloklarda
uykusuna yatmış resmedilen dingin kabartmalarında
agora meyhanesi
meyhane pilavı
taş plakta safiye ayla
ayakları dolaşan sarhoş bir ihtiyar
dar ağacında deniz gezmiş
kucağında tarih-insan uyutan politikacılarla
bir sönmedir sönüyor
kaynağını yitirmiş akıl ışıklarında
fezada bir çılgın agora bu dünya...
gelenini hep karşıladı
gidenini tek uğurladı
bilinmeyen sonsuz yolculuğa