Ağustos Sıcağı
Kurur mu gözyaşıyla ıslanan eller Ağustos sıcağında ?
Bakışlarını çekme üzerimden nolur
Bak ruhum titriyor yine güneşin dibinde
Tüm lisanlar bir olsa da
Çektiğim acıyı tarif edecek kelime bulamıyorlar
Rüzgar hep üşüdüğüm anda eser
Kemanların telleri tir tir titrer
Atlarsam sonu olmayan uçurumlara
Belki bu zulüm sona erer
Rengarenk uçurtmalarımız vardı göğe ulaştıramadığımız
Çıtaları bir araya getirir aşkımızla örterdik üstünü
Toz tutmazdı aşka adanmış hayaller
En çok toz alan renge bulanmasaydı eğer
Bir dilek tutardım her yıldız kaydığında
Eskiden anlatırlardı gökten eksilen her yıldızdan sonra bir melek ölürmüş
Ben hep korkarım yıldızların kaymasından
Ne olur ölen benim meleğim olmasın diye yalvarırım hep
Çünkü bir tek ölümden korkarım ben
Seni benden ayırır diye
Bırak ağlatmayı artık beni
Zaten gülmek nedir unuttum
Ruhuma can veren papatyaları bile
Gözyaşlarımla kuruttum
Ben artık gülmek,doya doya sevmek istiyorum
Göz bebeklerim kızarana kadar ağlamak değil
Yanaklarım sadece yağmurda ıslansın
Kadınlar !
Bırakın şairler biraz da şiir yazsın..