Ah Anam
Ah anam içim sızlar seni her anışımda !
Yüreğim paramparça boğazım düğüm düğüm
O mahzun duruşunla görünürsün karşımda
Seni nasıl özledim bir bilsen canım Anam .!
Hep aklıma gelirsin odun yüklü sırtında
Ömrün çileyle geçti şu feleğin çarkında
Çocuktum hiçbir şeyin değil idim farkında
Seni nasıl özledim bir bilsen canım Anam.!
Eline orak alıp kırda diken biçişin
Diken ele battıkça vay anam vay deyişin
Ağustos sıcağında terleyip serzenişin
Seni nasıl özledim bir bilsen canım Anam.!
İşin o kadar çoktu evde soba yakması
Eline güğüm alıp çeşmeden su çekmesi
Sonra çelkiye inip ineklere bakması
Seni nasıl özledim bir bilsen canım Anam.!
Kış gelir ayrı bir dert mallar evde kapalı
Davarlar yesin diye çekerdiniz yapalı
Bir yanda seni bekler tellenecek yapağı
Seni nasıl özledim bir bilsen canım Anam.!
Başında kara örtü ayağında yemeni
Yamar yamar giyerdin alınmazdı pek yeni
Bu can tende oldukça unutamam ben seni
Seni nasıl özledim bir bilsen canım Anam.!
Not: İzlenimlerim 1970 li yıllar
Lügatça
Güğüm: Bakır veya alüminyum büyük su kabı
Çelki : Eve bitişik taş duvar veya ağaç dallarıyla çevrili avlu.
Yapal: Davarların kışın yemesi için getirilen ladin veya katran ağacı dalları.
Davar: Koyun ve keçi sürüsüne verilen ad.
Yapağı: Koyun ve kuzu yünü