Ah Paralel Evren, Sen Yok Musun Sen.
Hayat hoyrat...
Saatler anka kuşunun kalbine saklanmis
Uyku haplariyla calisiyor.
Bazen bir akrebin zehri yeterken onu susturmaya. Çoğu düşüp kalır zaten
Kaf Dagi'na ulaşamadan daha...
Yollar, tıpkı boynuma dolanan özgürlük yilani gibi..
Yollar, demokrasi türküleri çalan radyolarla ayakta duran o Utopyanın aynisi.
Yollar tıpkı boğazimda düğümlenen hıçkırık gibi
Ve gozlerin gibi...
Soğuk ve yağmurlu, çaresiz kimi zaman.
Ama bir göz ilaç olsa da çoğu zaman derinlerdeki sancıya.
Bazen de iki kadeh sancı ilaç olur gözlere.
Gözler göz yummak zorundadır bazen de kadere..
Acaba şu sonsuz uzay bosluğunda
Bi ben miyim gitmeler üzerine yasayan
Ve gelmeler üzerine kuran düşlerini,
Ya da paralel evren yalnızlığımıza da paralel midir?