Ah Rüveyda Suriye Bakışlım

Zalimin sohpet molası
Benim ise yüreğimin sancısı
Aklıma kement atıyor
Çürüyen düşlerde cellat suret
Ay doğmamış gece sinesinde
Can çekişiyor bir kelime bir sözcük
Hazin sarhoşluğunda veda ediyor lüğat
Çivileniyor dilime tutuklu sözler.!

Ah Rüveyda ah
Burcu burcu alnımda ter
Çektiklerin gözlerimde yürürken
Ölümün renginde olmayan oyuncağın
Söküldükçe küskünlüğün
Kanlı rüzgar yağmur yağdırıyor gözlerimde.!

Sus Rüveyda sus
Güneş diz çöküyor
Kan ağlayan topraklara
Kaç insan kaç yaşam sereserpe
Çalınan masumiyette ölü kelebekler
Kaybolduğum nefesimde düşünceler üşüyor.!

Sen doğmadan kırıldı oyuncakların
Hangi sokak hangi mahalle
Saçların gösterge isyan karmaşası
Taş yastıkta ayakları seyre dalar
Kaldırım kenarı mekan ana kucağı.!

Suriye bakışlım
Yargıma bağlansa da hakkı hukuk
Seni kilitleyemem gözlerimden başka
Ateşle çevrili umut.!

Sen yeter ki kal içimde çocuk
Kendimle konuşur gibi yüzün avuçlarımda.!

Söyle bana Rüveyda
Gökyüzünün derdi mi sen
Bulutların alıp başına gitmesi
Sulara mı yazılıyorsun ne
Kin yüklü Suriye bakışlım.!

Ayaklarını sil toprağa Rüveyda
Benliğin zakkum suyu ile
Yıkılsın zulmün tahtları
Adımlar selamlaşsın kuş özgürlüğünde
Kimsesizdir insanın ezileni
Karışsın dağ yamacında papatya sesleri.!

Yalnızlık ayazını bilir misin.?
Siyahtır rutubeti
Cennet bizim der acının mezarları
Hasrete yazılı Rüveyda
Kar da olsa sinende okşandı mı kardelen
Mutlu olduğun an gözlerime bak rüveyda
Rüzgar şarkısında nasıl da benziyorsun martılara.!

Neden sustun Rüveyda
Aklına mı geldi çocuk oyunların
Hesabın mahşerde
Parmak ucumla dokunsam tenine
Nöbetleşe oynasak beş taş
Yada
Sallanan ipte hoplayan yüreğini anlatsan
Gülümser miydi buz tutmuş yüreğin
Silinir miydi isli yüzünden ölüm izleri
Söyle Rüveyda
Toprağın olur mu gözyaşı
Suskunluğun isyanında gözyaşı var.!