Ah Şu Yaşlılık

Ah Şu Yaşlılık


Gönül dağın yağmur olur buz olur
Yaşlılık başına geldiği zaman
Yapraklar dökülür mevsim güz olur
Yaşlılık kapını çaldığı zaman.

Ağzında dişlerin bir bir dökülür
Yüz hatların çizgi çizgi çekilir
Kulakların duymaz belin bükülür.
Yaşlılık kapını çaldığı zaman.

Gözün perdelenir azalır feri
Vücut ağırlaşır kalmaz göferi
Sancıların başlar dürter her yeri
Yaşlılık kapını çaldığı zaman.

Beklersin torunlar gelecek diye
Gelip de elimi öpecek diye
Muhtaç olursun bir kuru sevgiye
Yaşlılık kapını çaldığı zaman.

Eğer yoksa birde hayırlı evlat
Dünyan zindan olur çekilmez hayat
Vahla geçer günler gülmez o surat
Yaşlılık kapını çaldığı zaman.

Her şeyin koyarlar iki valize
Kapı kapı gezmek görünür size
Çilem çokmuş diye vurursun dize
Yaşlılık kapını çaldığı zaman.

Sıraya koyarlar ev ev gezersin
Her şeyinden tadlı candan bezersin
Ölsemde dünyadan kurtulsam dersin
Yaşlılık kapını çaldığı zaman.

Görsel alıntıdır

12 Ocak 2024 716 şiiri var.
Beğenenler (4)
Yorumlar