Ahalteke Destanı

Bu şiir tamamen kendi içimden geldiği şekliyle, içimdeki gerçekliğe kurgusal bir yaklaşım olarak gelişmiştir. Üzerinde hiçbir düzenleme yapmadan sizlerle paylaşmak istedim. Doğal olarak yoruma açık bir eserdir. Saygılarımla...
Sevmek ağcakavak boyunca
Uzanıp sana
Alaca gövdemin
Üstünde değil yüreğimde çakı
İzleri
Eski kayıpları sarmış
Diplerimin
Ölüme yakın sevgilileri, enleri süzen tanrıçalarını ben
Hapsetmedim mi
Dalgalar
Yalan olan
Yalana harika benzetmelerde
Kaybeder zaman
Aslolan bir kumral olmadı
Yapraklarım
Evet Çınarlar gibi
Selama duran menevişler ve yosunlar
Güneyde sana
Kuzeyde sana
Ufkun uzandığı ellere bir seda veren çitlembikler ve de çimenler
Fısıldar
Cirit oynayan yigitler ayvaz olur
Biri bin eder birinin eli değer yıldızlara önce şimal
Önce şimal sana
sokulur selama durur
Açılası eller duadan dönmesin
Ana Âlâm
Ne şimalden
Ne garpdan
Okunur bir bir şiirler
Şiirler sevgili
Şiirler buyunca över dizelerde
Ağca ağac kavaklara ve ardiçlara
Kızıl göllerine hayran olan bozgun karaların kenara itildigi çöller
İyi bilir beni
Bohçası gönlüne sarılmış
Özlemi yastık yastıkbaşı dantelli
Gelinler kızlar ak elli kızlar
Sarılır şem-ağlar
Şimdi elleri kopmuş yadından
Uzak divanlara serili peştemallere sarılan köylü kızı
Otağını kuran
Şakağında ay parlatan terleri silen Yağız çoban
Dağların kara ağıdını sesinde söyler türküsünü
Uzaktan uzağa yankılanan selam
Ana ellerine baba yurduna
Kuru çama
Yitik çalıya
Boztepeye
Üstü binbir renge bürünmüş
Dua dileği yaban eriğine
Vazgeçtim diye bilir mi?
Mekanı Aydos illeri
Ay'a dostumsun
Kaç çift göz dokunuyorsa sana
Bütün toprağından
Senden benden bizden kimler Geçti patika yollarınıza
Kaç kuzu meleşti anasına yoldaş olarak
Ruhları ki el almış sizden
Gurbetin hasretimi
Bağrınızda eser titrek
Beni çağıran deli meneviş
Arsız sevdam
Ardına dua tutduğum benliğim herşeyim, hiçligi unut benimle
Matem matem ağıt ağıt türkülerim söylenir bu yakalarda
Sılam bağrı ezik bir türkü
Bozkırın tezenesi
Yayların kemençesi
Doğunun Ahıska'nın
Tanrı Dağlarının
Tarı sazı beni mi özledin ben gibi nemi anlamadın
bağrına yaban, döşüne yabancın değilim
Ahaltekenim
Ata Âlâm
Göglerden süzülen
Yakutu Aslan
Korkutunum, minval ellerine
Hazar'dan gelerek
Fırat'ı na mahkum el değmemiş dağların doğurduğu yerden Tunç ellerinden geçmedim mi
Dil dil lisan lisan değişmedi bak dillerim
Nuh'un oğullarının hası Yafes'in Türk"ü
Toroslarına oğul verenim
Beni bilemedin mi
Menderes'lerde boğarım
Seni benden edeni.
Ne mutlu sana yurdum diyene
"Ne mutlu Türküm diyene"
Aşk ve vatan sevgisiyle dolu dolu bi şiir. Sevgiliye uzanırken ana haritaları ne güzel işaretlemiş.Ve yürekte taşınan derin acıların izleri.Bence mitolojik havası var şiirin.Sonra özlem ve hasrete çağrı var.Tebrikler.
Tebrik ederim İsmail bey. Farklı bir çalışma olmuş, rengarenk tarihi örneklemelerle. Kaleminiz daim olsun.