Ahde Vefa
Eylül küsüyorsa Kasım'a
Kapı aralığından gir koynuma,
Bir Ahde Vefa bu mektubum sana
Kokunun sindiği bu son satırda...
Çalınması en zor makamda,
Ud'un balkonuna çıkararak ellerini,
Selamlıyorsun hüznümün gamzesini.
Eşik eşik atlarken hicaz makamından
Telleri ardı sıra vururken,
Penası kırılan bir çocuğun ağlaması geliyor aklıma.
Sen tırnaklarınla kazıdığın teknede,
Ben salonun en dip köşesinde törpülüyorum sensizliği...
Bestesi Teoman Alpay abimize ait olan,
'Nasıl Geçti Habersiz'i çalarken son bakışmamızda,
Geçen günlerin hatırı uğruyor yorgun limanıma.
Gözlerimde sen,
Beynimin içinde son kadehin yüksek promilli şiiri
Bellidir bıyıklarıma düşen yağmurun nedeni.
Yitik bir akşamın masa altı saklambaçlarında,
İçiyorum Nalan!
B/öylesine törpülü bir yalnızlık akşamından
Sana dairlerin yazılı metni ulaşınca Trt korosuna,
Son hicazda parçalandı ruhumda.
Ahde Vefa kaldı bu son satırlarımda,
Üzülme Nalan, bir kadeh daha kaldı ayrılığımıza...
Eskilerden ... Eskilerin ... Eski bir naiflik , öyle içten öyle nazenin , eski bir TRT spikeri yumaşaklığı ve içtenliği ... Gibi gibi