Ah
Adımlar
Hüzün yine
Derinde ki hicranlı bir
Saz
Göz süzüp
Ağır dan alır
Hüzzâm çalar
Mevsimsiz
Göç telâsında
Geçerken ömür
Gölgeler hep adımızı
Andımızı sayıklar
Ah
Öyle bir an
Çat kapı
Açar kapımı
Yine sevinçten
Ölesim gelir
Anıların
Ruhun
Ta
Tan yerine sokulup
Dokunması
Tövbekar bir düş de
Sükût bulur
Tenim
İsmini zikrederek,
Terlerken
Yankılanır sessizlik
Gökyüzünü
Çivit rengine
Boyamışsa yıldızlar
Kaf dağının ardına gizler
Beyaz gecelerin
Sevişen suretini
Can deyip yandığımız
O ateşin külü
Kalmış
Sönmez
Sandığımız
Üç günlük
Bir şey işte
Diyemediğimiz
Günler
Güller
Kızıl karanfiller
Takvimlere
El olmuş
Şimdiler de saatler
Arâf da kalmış
Sitemkâr
Cennet
Cehennem arası
Ve
Tufanlar kopar
Alıcı kuşlar süzülür
Akrep yelkovan arası
Say ki yaşamadık
Hiç tatmadık
Acıları
Yok
Unuttuk belki
Belki küllendi
Umut
İz sürüyorsa
Eğer
Aldığımız her bir nefes hatırına.