Ahmak Islatan Çişler Yağıyor Gök Yüzünden
Yalnızlığı içine çekerken
Mutsuzluğu sindirmek zor geliyor
İliklerime kadar hissederken sensizliği
Kalbimde yarattığı iltica kurşuna diziyor beni
Canım acıyor
Göbek bağı kesilirken
İlk nefesin acılığı var iliklerimde
Ekim ısırıyor sıcaklığımı, ellerim buz kesti
Ahmak ıslatan çişler yağıyor gök yüzünden
Anlamlı bakışlar çalıyorum insanlardan
Eritiyorum kalbimde hepsini, daha çok yüzüm olsun diye
Sonra kavgalarım bitmiyor Tanrım ile
Günahlarım şah mat ediyor tüm sevaplarımı
Bir bedduanın ürünüyüm bu gece
Sevişirken annem babam ile hiç inlememiş gibi
Hiçliklere savrulurken bakışlarım
Savurganlık etmişim gibi
Soğuk bir yaz akşamı gibi ısırıyor Ekim bu gece
Sarıl tüm samimiyetin ile hayallerine ama bu sefer prezervatif kullanma mastürbasyon düşler kurarken
Belki bu sefer doğru yolu bulur tüm geliş ve gidişlerin
Belki bir gün diye başlarsın umutlu cümlelerine
Belki bir gün...
Şairin kendine özgü bir yazım tarzı var beğeniyle okutuyor en azından şiir olarak kutlarım
Bu biçim anlatı şiirler,son dönemde revaçta ,Edip Cansever şöyle seslenmişti ; “Biz Aykırıya Ayrıntıya Ayrıksıya Azınlığa tutkunuz...”
Sanırım en iyi liman bu satırlar olsa gerek ,
Kurgusal olarak iyi bir şiir okudum ,
Kutlarım .
Kendini pür dikkat okutturuyor şiir, müstehcenliği bile çok naif işlenmiş, kutlarım cesur kaleminizi, sevgilerimle Muhammet bey..