Ahret
Sonsuzluğa yeğ tuttuk, şu dünya hayatını,
Ağzımıza doladık, sözlerin bayatını,
Dost ettik kâfirleri, bilcümle şeyatın-ı,
--İçimizle dışımız, birbirine uymadı,
--Nefsimiz oyun etti, ihanete doymadı.
Nihayetsiz kul hakkı, ekonomik nedenler,
Şu üç günlük dünyayı, bize zehir edenler,
Benlikten, bencillikten, başımıza gelenler,
--Yiyip içip harcadık, bir ömrü ettik israf,
--Mülk sahibinden başka, kim eder bize insaf.
En nihayet bize de, ölüm gelip çatacak,
Ömrümüzün güneşi, ebediyen batacak,
Can kafesten uçunca, beden yere batacak,
--Değişik bir boyutta, devam edecek yaşam,
--Bundan sonrası için, korkum sevincim tasam.
Mahşer denen o günde, bir araya gelince,
Herkesin kitabını, ellerine verince,
Dünyadaki işimiz, kayıtlanmış yerince,
--Ne bir eksik ne fazla, boynumuza asılmış,
--Apaçık görünecek, vaziyeti nasılmış?
Dünyada yapılanlar eksiksiz korunacak,
Zerre kadar hayır-şer, hesabı sorulacak,
Mahşeri kalabalık, nefisler yorulacak,
--Adaletli terazi, konacak önümüze,
--Rabbim kolaylık versin, o çetin günümüze.
Apaçık görünecek, eksilerle artılar,
Kusursuz işleyecek, ölçülerle tartılar,
Burada ki sorguçlar, dünyadan çok farklılar,
--İltifat yok o anda, mala, mülke, servete,
--Kimisi cehenneme, kimisi de cennete.
Dilediğine bağış, dilediğine azap,
Halimiz nice olur, gelip çatarsa gazap,
'Rahmetim gazabımı geçti' diyensin Ya Rab,
--Razı ol fakirden, razı olmuşum senden,
--Rahmetinle yargıla, ağır yükü al benden.
Ne kadar gelmiş geçmiş, gelecek insan varsa,
Hepsinin vebalini, Rabbim sırtıma sarsa,
Rahmetinin yanında, nice hükmü kalırsa,
--Bunları kıyas eder, bir teselli bulurum,
--Biraz hafifler yüküm, biraz mutlu olurum.
Yeterince eğlendik, elbette öleceğiz,
Gelişimiz sendendir, mutlaka döneceğiz,
Umulur ki, Cemal-i pakınla güleceğiz,
--Ya Rabbi Kerem ette, duamızı reddetme.
--Yaralıya insaf et, deva diye bekletme.
18.04.2010