Akdeniz Çiçeği
Kalbimin sürgülerini çekiyorum kristal parçası gözlerine
Hatıraların kanadı kırık bir kuş gibi,
Düşüyor vidası gevşemiş bir tablo misali duvardan
Tren istasyonlarında bırakıyorum tanıştığımız ilk günü,
Ve sen Alsancak Garı'ında uğurlarken beni,
Ben, kompartımanda rayların sesini tercih ediyorum
Turuncu nağmeler yağdıran sesine inat...
Kendi tenhalığıma çekiliyorum başımı cama dayayarak
Ve sessiz bir noktada ölüyor bakışlarım...
Trenin çuf çuf sesinde yükseliyor bir elveda cümlesi
Artık gitme vakti geldi bir fasıllık hayal perisi!
Sensiz bir dünyaya yelken açarken;
Dökülüyor yorgun düşen raylar üstüne,
İsmimi kanaviçelere dokuduğun eflatun renkli nakışların
Gökyüzünde yıldızlar bu akşam daha bir sönük
"İstasyonda lambaların kanını emiyor sivri sinekler"
"Harami bir baykuşun sesinde boğuluyor yarasaların kanat çırpışları"
Rüzgarı cevapsız bırakan saçlarınla,
Oturduğun bankları sedyeye çeviren sevgili!
Zaman tutanaklarına alsın kırmızı kalemle
Tüm mahlukatı yasa boğan sevda hikayemizi
Bindiğim tren sanki bir ayrılık treni
Yolcularda sessiz bir çığlık...
Donuk gözlerinde iki damla gözyaşı
Ve son kez görebilmek için,
Hızla gelen arabaların acı freni
Susturuyor yere bağdaş kurmuş
Garmon çalan yoksul dilencileri
Burda kalmalısın inan götüremem seni
Ben bir bozkır insanı, sen bir akdeniz çiçeği
Farklıdır rengi kök saldığımız toprakların
Beyaz gelinliğini giyen topraklarda dökülür yaprakların
Karlar arasında açan bir kardelen değildir özün
Ait olduğun yerde bırakıyorum seni akdeniz çiçeği
Çünkü yapraklarında farklı aşklar büyütür tera rozalar...
teşekkürler Hakan Bey,
Sevgiye, aşka, kardeşliğe...sözün özü her eser tüm kulaklarda eşsiz bir kamp kursun...
sevgi ve saygıyla...
Ibrahim kardesim cok güclü bir siir okudum. Insallah daha cok kulaga ulasirsin. Tebriklerimi asiyorum....