Akide Şekeri
Nasıl unuturum
Bayram sabahlarında ki uyanışları
Daha küçücükken giderdik bayram namazlarında el açmaya duaya
Sonra el ele babamla tutardık evin yolunu
Karlı yollarda iz bıraka bıraka
Yatılı okulda verilen deri ayakkabıları nasıl parlatırdık gıcır gıcır
Onlarla yürümek kanat takmak gibiydi bizlere
Çünkü cizlavet giyerdi mahallenin çoğu çocukları
Ben potin giyerdim
Hele kravatım öğretmen diploması gibiydi boynumda
Gülücükler sahiciydi huzur dolu gözlerimizde
Öyle dönme dolaplar yoktu bizim oralarda
Kendimiz yapardık oyuncaklarımızı
Arabamız teldendi ve bayrağı olurdu rengi kırmızı
Bayramlar vardı bizim zamanımızda
Düşlerde yaşardık sabaha varmayan uzun gecelerde
Lâkin yüzler gülerdi
Damakta tadı kalan akide şekeri misali...
Bayramlar vardı bizim zamanımızda Düşlerde yaşardık sabaha varmayan uzun gecelerde Lâkin yüzler gülerdi Damakta tadı kalan akide şekeri misali...
tebriklerimle
👍👍👍
Ne güzeldi o günler o yıllar hayatın sahi olduğu gibi gülücüklerin sahi olduğu gibi adam gibi adamların çok olduğu gibi...👍
Mazi hiç unutulmuyor. Daha bir doğal, daha bir sevecen dünya...
Kim bilir; belki de elli yıl önce yaşayanlar da daha önceki elli yılı doğal buluyorlardır. O halde dünya gittikçe doğallığını yitiriyor. Bizden 50 yıl sonraki nesil yaşantısı belki daha da yapay olacak...
Kutlarım... Düşündürdü...
Saygılar...